Takip konusu yapılan ve hüküm altına alınan tutar üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken "asıl alacak" üzerinden icra inkâr tazminatına mahkum edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Açtığı itirazın iptali davasında «itirazın kaldırılmasını» (takibin devamını ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini) istemiş olan davacının açmış olduğu davanın «itirazın kaldırılması» olmayıp «itirazın iptali» davası olduğunun kabulü gerekeceği–
Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği–
Genel haciz yoluyla ilamsız takiplerde borçlunun icra dairesine süresi içinde yaptığı itiraz ile durmuş olan icra takibinin alacaklının mahkemede açtığı itirazın iptali davası sonucunda veya -İİK. 68, 68a’daki belgelerden birine sahip olması halinde- icra mahkemesinden itirazın kaldırılması konusunda karar alarak takibin devamını sağlayabileceği–
İtirazın iptali davası devam ederken takip konusu borcun ödenmesi sonucu ya da davanın açılmasından sonra takibe itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle takibin kesinleşmesi sonucu davanın konusuz kalması (ve alacağın likit olması) koşuluyla mahkemenin yargılamayı sürdürerek davanın açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğunu belirledikten sonra haksızlığı belirlenen taraf aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata (ve yargılama giderlerine) hükmetmesi gerekeceği–
Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadan «itirazın iptali davası» açılamayacağı–
Süresinde ibraz edilmeyen ve davalılarca imzası ikrar edilmiş olan çekin yazılı delil başlangıcı sayılacağı–
Resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olan taşınmaz mal satımına ilişkin sözleşme uyarınca tarafların aldıklarını iade etmekle yükümlü oldukları ancak taraflar arasındaki akdi ilişki geçersiz olsa dahi uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklandığından zamanaşımı süresinin on yıl olacağı–
Ödeme emrini alan borçlunun sadece «icra dairesinin yetkisi»ne itiraz ederek -borcun esasına itiraz etmeden- takibi durdurmuş olması halinde, alacaklının «itirazın iptali davası» açamayacağı, icra mahkemesinden «itirazın kaldırılmasını» istemek zorunda olduğu (veya; alacaklının borçlunun «yetki itirazı»nı kabul edip, yetkili olduğu bildirilen icra dairesinden, borçluya yeniden ödeme emri göndermesi gerekeceği)–