Tek bir parsel üzerine inşa edilmiş blok apartmandaki bağımsız bölümler için Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmekte ve bu blok yöntemi ile ilgili uyuşmazlıklarda anılan yasa hükümleri uygulanması, uyuşmazlıklar çözümlenirken bu blokların buluşturduğu toplu yapının yönetimi ile ilgili uyuşmazlıklarda ise KMK, Medeni Kanunun toplu mülkiyete ilişkin hükümleri veya Kooperatif Kanunu hükümlerinin uygulanması mümkün bulunmamakla birlikte bu konuda davada taraf olma ehliyeti konusunda yasal boşluğun varlığı kabul edilerek mahkemece MK’nun 1. maddesinden kaynaklanan görevi gereğince, benzer kurum ve kuruluşlar için yasalarımızda öngörülen düzenlemelerden örnekleme (kıyas) yolu ile yararlanarak, hak ve adalete, usul ve dava ekonomisine uygun biçimde hareket edilerek davacı/davalı yönetimin taraf ehliyetine sahip bulunduğunun kabulü gerekir-
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası sonucunda % 40 (şimdi; %20) tazminata yabancı para üzerinden değil takip konusu yabancı paranın takip tarihindeki -döviz satış kuruna göre- Türk parası karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekeceği–
BK’nun 392. maddesi gereğince vekilin, müvekkilinin talebi üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermeye ve bu iş dolayısıyla her ne nam altında olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkiline iade etmeye mecbur olduğu–
Akdi ilişkinin davalı tarafından inkâr edilmemiş olması halinde, bir miktar para alacağına ilişkin icra takibinin BK. 73 (şimdi; TBK. mad. 89); HUMK 10 (şimdi; HMK. 10) uyarınca alacaklının ikametgâhında yapılabileceği ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davasının alacaklı tarafından aynı yerde (kendi ikametgâhının bulunduğu yerde) açılabileceği–
İpotek limitinin borç miktarından fazla olduğu durumlarda, borçlu hakkında sadece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceği, genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılamayacağı–
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe ilişkin itiraz davası sırasında borçlunun iflâs etmesi durumunda, İİK. m. 194. maddesi gereğince dava if- lâs idaresi huzuru ile devam edeceğinden, ipotek limiti de gözetilerek "itirazın iptâline, belirlenebilir nitelikteki likid alacak yönünden hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve bu tazminatın da iflâs masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi" gerekeceği
«7.000 DM borçluyuz» ifadesini taşıyan belgenin altındaki yazının davalı tarafından kabul edilmiş olması halinde bu belgenin HUMK. 292 (şimdi; HMK. 202) uyarınca yazılı delil başlangıcı sayılacağı–
Munzam zarar alacağına ilişkin davada; munzam zarar yargılama sonunda belirlenecek bir tazminat olup likit ve muayyen bulunmadığından, bu kaleme vaki itiraz nedeniyle inkar tazminatı verilmemiş olmasının usule ve yasaya uygun olduğu-