Munzam zarar alacağına ilişkin davada; munzam zarar yargılama sonunda belirlenecek bir tazminat olup likit ve muayyen bulunmadığından, bu kaleme vaki itiraz nedeniyle inkar tazminatı verilmemiş olmasının usule ve yasaya uygun olduğu-
Davadan feragat edilmiş olmasının, davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesini önlemeyeceği–
İtirazın iptali davasında hükmedilen inkâr tazminatı ve fer’ileri için ayrı icra takibi yapılabileceği–
Tüketilen elektrik bedelinden abonenin yanında elektrikten yararlanan kiracıların da -mükerrer tahsilata meydan verilmemek koşulu ile- sorumlu oldukları–
Kefil tarafından kredi borcuna karşılık verilen ipoteğin kendi kefaletinin teminatı olarak verilmiş olmadıkça, kefil hakkında genel haciz yoluyla takip yapılmasını önlemeyeceği–
Menkul satımlarında aksine adet veya mukavele mevcut değilse satıcı ile alıcının borçlarını aynı zamanda ifa etmekle yükümlü oldukları, satışın veresiye olduğunu yani bedelin teslimden sonra ödeneceğini ileri süren davacının bu iddiasını isbatla yükümlü olduğu–
Davacının icra takibi sırasında alacağını Fransız Frangı olarak belirtip harca esas olmak üzere de Türk Lirası karşılığını gösterdikten sonra kur farkından kaynaklanan haklarını da saklı tutmuş olması nedeniyle «davacının, BK. 83 (şimdi; TBK. mad. 99) uyarınca seçimlik hakkını Türk parası olarak istemiş olduğu» sonucuna varılamayacağı–
Su aboneliği bulunan davalının taşınmazı satmış olmasının abonelik sözleşmesini otomatik olarak sona erdirmeyeceği–