İlamsız icra takibi abone olmadan doğal gaz kullanımından kaynaklanan borca ilişkindir. Haksız eylem niteliğindeki abone olmadan yapılan tüketim için hesaplanan doğal gaz bedeli yanında, 6183 sayılı Yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı hesabı yapılarak bunun da tazminat miktarına ve bu yolla KDV matrahına dâhil edilmiş olması doğru değildir. Bunun yanında takibe konu alacak ticari nitelikte olmadığından ancak yasal faiz ile istenebilir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde yasal faizin üzerindeki 6183 sayılı Yasa faizi, gecikme zammı ve bunun KDV’ si ile birlikte tahsil imkânı verecek şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmayacağı-
İtirazın iptali davasının koşullarından biri de; itirazın alacaklıya tebliği olup; tebligat yapılamadığında, bir yıllık dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı-
Açılan itirazın iptali davasında alacağın varlığı ve miktarı çözüme kavuşacağından, aynı alacak için karşı dava olarak menfi tesbit davası açılmasında hukuki yara bulunmayacağı-
Dava, ödenmeyen tedavi giderleri nedeniyle girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kısmen iptaline karar verilmişse de; mahkemece asıl alacak miktarı ile dava tarihine kadar işlemiş yasal faiz miktarı toplamı üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. Bu durum talebe aykırıdır. Zira icra takip tarihindeki asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş faizi üzerinden itirazın iptali istenmiştir. Mahkemenin talebi aşarak verdiği kararın isabetli olmayacağı-
Davacı, “emlak vergisini ödemeyen davalılar hakkında başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini” belirterek itirazın iptalini istemiştir. Vergi Usul Kanunu’ nun 377. ve devamı maddelerine göre bu tür davaların genel mahkemelerde değil vergi mahkemelerinde görülmesi gereklidir. Bu nedenle “mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine” karar vermek gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasını gerektireceği-
Avukat, sulh ile sonuçlanan davada dava değeri üzerinden avukatlık ücreti isteyebileceği; Avukatın tarife hükümlerine göre ücret talep ettiği dikkate alınarak, tarifeye göre hak edilen ücretin hesaplanması gerekeceği-
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun değişik 22. maddesinin 5. fıkrasına göre değeri 500 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Taraflar bu kararlara karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemelerine itiraz edebilirler. Dosyanın incelenmesinden, dava konusu asıl alacak 218,30 TL. olduğu ve davacının Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmayarak doğrudan Tüketici Mahkemesine itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava açabilme şartı gerçekleştirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’ nun 67/1 maddesi gereğince itirazın iptali davası açılmasına ilişkin bir yıllık süre, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle sürenin başlamadığı gözden kaçırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Dava, gayrimenkul alım-satımı nedeniyle verilen kaparonun, satımın gerçekleşmemesi nedeniyle istirdadına ilişkindir. Taşınmaza ilişkin satışın resmi şekilde yapılması gerektiğinden, ancak anılan belgeler adi yazılı şekilde yapıldığından geçerli olmayıp, makbuz hükmünde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ../../.. tarihli belge ile ödenen ve ../../.. tarihli belge ile aynı tarihte ve davalıya nakit olarak ödendiği belirtilen... TL alacağın kanıtlandığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-