Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağından, bankaca hesabın kat edilip, kredi kartı sahibine kat ihtarında bulunarak borcun ödenmesini istenmiş ise; temerrüt tarihinin, gönderilen hesap kat ihtarında verilen ödeme süresi gözetilmek suretiyle belirlenmesi gerekeceği-
Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri hakkında açılan davaların genel mahkemelerde açılacağı-
Hem itirazın iptali ve inkâr tazminatı hem de alacağın tahsili talebini içeren davalarda yargıcın neye karar vereceğini saptayabilmek için, davacı vekilinden neyi tercih ettiğini sorup, toplanan delilere göre varılacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, davacının tercihi sorulmadan, yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Takip talebinde faizin niteliği belirtilmemiş, itiraz üzerine açılan iptal davasında davacı, “takipte istedikleri faizi yasal faiz olduğunu” dava dilekçesinde belirtmişse, buna rağmen mahkemenin avans faizine hükmetmesi HUMK’ nun 74. maddesine aykırılık oluşturacağından, kararın bozulması gerekeceği-
Bononun vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde açılan bu davada davacı, senedi keşideci olarak imzalamış olan davalılara karşı TTK.’ nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başvuru hakkına sahip olup, davalı keşidecilerin genel hükümler çerçevesinde sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Dava, üç adet temliknameden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davaya temel teşkil eden çekler, davalı keşideci elinde olduğuna göre, bu husus ödemeye karine teşkil edeceğinden, karinenin aksini iddia eden davacının, iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Dava hizmet ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davalı tarafça da akdi ilişkinin varlığı kabul edildiği ve uyuşmazlığın bir miktar para alacağına yönelik olduğu gözetildiğinde davacı şirket merkezinin bulunduğu yerde dava açmakda yasaya aykırı bir yön bulunmayacağı-
Mahkemenin yetkisine dair bir itiraz bulunmadığı ve olayda kamu düzenine ilişkin re’sen gözetilmesi gereken kesin bir yetki durumu da söz konusu olmadığı halde mahkemenin “yetkisiz bulunduğuna” dair karar vermiş olmasının bozmayı gerektireceği-
Davacı banka, takibinde kötü niyetli sayılamayacağından, inkâr tazminatına hükmetmenin yerinde olmayacağı-