Davalı kiracı tarafından sökülüp götürülen bu imalatların, sabit nitelikte olup, mütemmim cüz niteliğinde bulunduğundan dolayı, sökülüp götürülemeyeceği, kira sözleşmesinin 3. maddesinde yer alan imalat ve tadilatların bu kapsamda olmadığı-
İtirazın iptali davaları nitelikleri gereği, icra takip tarihindeki şartlara göre değerlendirilir. Takip tarihinden sonra borçlu temerrüde düşmüş ise bunun ayrı bir takip ya da dava konusunu oluşturacağı-
Avukatın azli halinde, ücretin tamamının avukata ödenmesi gerekeceği; ancak, avukat kusur veya kendi ihmalinden dolayı azledilmiş ise; yani azil haklı ise avukatlık ücretinin ödenmesi gerekmeyeceği-
Davacı sözleşmeye dayalı para alacağının tahsili istemiyle bu davayı açmıştır. Kural olarak HUMK 9 maddesi gereği her dava ve icra takibi, açıldığı tarihteki davalının ikametgâhı mahkeme ve icra dairesinde açılmalıdır. Ancak HUMK.10 maddesi gereğince sözleşmeden doğan dava ve takiplerde akdin ifa edileceği yer mahkeme ve icra dairesi de açılacak dava ve icra takibinde yetkilidir. Bu bağlamda BK.73. maddesine göre para alacağı aksi kararlaştırılmamış ise; alacaklının ikametgâhında ödenmesi gerekir. HUMK.10 ve BK.73/1 maddesine göre; alacaklının ikametgâhındaki icra dairesinde takip yapabileceği ve dava açabileceği-
Takip konusu edilen tazminat alacağı trafik kazası sonucunda doğmuş olup, zararın miktarını belirleme yargılamayı gerektirdiğinden likit bir alacak değildir. O halde, icra inkâr tazminat isteminin reddi gerekirken kabulü doğrultusunda karar oluşturulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Dava, tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptali ve alacağın tahsili talebine ilişkindir. 4077 sayılı Kanun uyarınca, belli miktarın altındaki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetine başvurmak zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin verdiği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar, ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlere göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara 15 gün içinde tüketici mahkemelerinde itiraz edebilirler. İtiraz, kararın icrasını durdurmaz. Ancak talep halinde hâkim, tedbir yoluyla kararın icrasını durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı itiraz üzerine tüketici mahkemelerinin verdiği karar kesindir. Mahkemece, itiraz üzerine taraf delilleri toplanıp, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosyayı yeniden hakem heyetine yollama kararını, isabetli bir karar sayılmaz-
Davacı, “davalıya sattığını iddia ettiği malların bedelini alamadığını” ileri sürerek dava açmış, davalı taraf duruşmalara gelmeyerek davayı inkâr etmiştir. Bu durumda, davacının iddiasını kesin delillerle kanıtlaması gerekir. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı bilirkişi incelemesi ile saptandığından, lehine delil teşkil etmeyeceği yasa hükmü gereğidir. Ne var ki, davacı, tarafların ticari defterlerine delil olarak dayandığından ve taraflar da tacir olduklarına göre, davalının ticari defterlerinin de incelenmesi ve deliller hep birlikte değerlendirilerek karar vermek gerekirken, mahkemece davalı defterleri incelemeden karar oluşturmasının bozmayı gerektireceği-
Davalının borcu kabul etmesi, ancak ödediğini iddia etmesi üzerine ispat yükü davalıya aittir. Mahkemenin, ispat yükü kendisinde bulunmayan davacıya yemin teklif edebileceğini hatırlatması, davacının yemin teklifine zorlanması anlamına gelir. Bu durumda, yeminin davalı tarafından eda edilmiş olması davacı aleyhine sonuç doğuramayacağı-
Alacaklının takibe dayanak aldığı ilam; itirazın iptali davası sonucunda verilmiş olup, bu durumda alacaklının takip tarihinden itibaren faiz istemesinde yasaya uygun olmayan bir yön olmayacağı, icra müdürünün aksine görüşünde isabet bulunmayacağı-
İcra takibinden önce temerrüde düşürülmeyen borçlunun takiple temerrüde düştüğü kabul edilip, takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği-