Kesinleşen icra takibine karşı davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından “davanın reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, “dosyada sevk irsaliyesi veya teslim fişi bulunmadığı, faturalardaki teslim alan kısmının boş olduğu, davacının ticari defterine fatura kaydedilmiş ise de defterinin usulüne uygun tutulmadığı, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı” belirtilerek “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Dava, icra takibi alacaklısı durumunda bulunan davalıya, icra müdürlüğü aracılığıyla ödenen fazla paranın alınması amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiştir. Dava konusu alacağın niteliğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden, alacaklı yararına inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği-
Mahkemece taraflar arasında akdedilen mutabakat belgesi içeriği gözetilerek, davacı yanca alacak istemine konu edilen faturaların davalı defterinde kayıtlı bulunmadığına dair bilirkişi raporu tespiti doğrultusunda “davalı tarafın davacıdan satın aldığı malları iade ettiğine” yönelik savunmasını kanıtlayamadığı hususu üzerinde durulmadan, eksik inceleme ile “davanın reddine” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Mahkemece, “ticari satım sebebi ile TTK nun 25/3. maddesi gereğince ayıp iddiasının varlığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve ayıbın açık veya gizli ayıp olup olmadığı” değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının savunmasını reddederek “davanın kabulüne” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya müterafık kusur verilmişse de, bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Mahkemece “davalının davacıya tek kullanımlık şifre verilmesi konusunda teklifte bulunup bulunmadığı, bu teklife rağmen davacının şifre almaktan çekinip çekinmediği, davacı tek kullanımlık şifreyi kullansa bile internet korsanlığını önleyip önleyemeyeceği, internet korsanlığının hangi İP üzerinden yapıldığının araştırılarak” bu konuda bilgisayar ve internet erişimi konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması ve davacının hesabından kendi hesabına para aktardığı gerekçesi ile dava dışı kişi hakkında açılan ceza davasına ilişkin dosya da getirilip değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Çek asıllarının bankaya bırakılarak kısmi ödemenin talep edilmesi halinde bankanın ödeme yükümlülüğünün bulunduğu-
Mahkemece; virman talimatı asılları temin edilemediğinden, virman talimatındaki imzaların davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olup olmadığının tespiti yapılamamıştır. Bu durumda bilirkişi raporunda tespit edilen eksiklikler giderilmeden, ilgili belgeler üzerinde gerekli incelemeler yapılmadan, eksik incelemeye dayanan kararın bozulması gerekeceği-
Davacı, dava konusu çeklerin bankaya ibrazı sırasında “bankanın ödemekle yükümlü olduğu asgari bedeli istemediğini” belirtmiş ve böylece bu hakkından feragat ederek beyanını da imzası ile onaylamıştır. Bu durumda mahkemece davacının haktan feragat niteliğindeki imzası ile tasdik etmiş olduğu bu beyanların gözetilmeden hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; davacının temliknamesinin tarihinin takip tarihinden önce olmasına ve alacağın davacıya temlik edilmesine yönelik bir uyuşmazlık bulunmamasına göre, mahkemece işin esasına girilerek uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği-