Dava, faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili istemine ilişkin olmakla, davacının alacağı likit ( hesap edilebilir, bilinebilir )nitelikte olduğundan, davalının itirazında haksız çıktığı miktar üzerinden, davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Kefalet sözleşmesinde sorumluluk miktarı gösterilmemişse kefalet geçerli olmayacağından “davanın reddi” kararının yerinde olacağı-
Ödeme emrine itiraz süresi 7 gün olup, bu süre ödeme emrinin borçluya tebliği ile başlayıp, mahkemece adı geçen davalıya ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edildiğinin, gerekirse PTT kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak tespiti cihetine gidilmeli ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmeye konu iş makinesi operatörünün işten ayrılması ve davacının yerine yeni bir operatör görevlendirmemesi sonucu aracın çalışmadığı aylar için kira bedeli talep edilemeyeceği-
Davacının cari hesaplarında davalıya kesilmiş bir fatura bulunmakta ise de bu faturayla yakın tarihli davalı tarafından davacıya çekilmiş ayıplı maldan söz eden bir e-posta dosyaya ibraz edilmiş bulunmakla, mahkemece yapılacak iş, malın davalıya teslim tarihi ve ayıp ihbarının tarihini tespit edilerek, ayıp ihbarının yasal sürede yapılıp yapılmadığının tespiti ile malların iddia edildiği gibi ayıplı olup olmadıklarının tespiti ve ayıplı olduklarının tespiti halinde, davalının semen tenzili suretiyle mahsup konusundaki savunmasına itibar edilip edilmeyeceği üzerinde durulmak ve varılacak sonuca göre hüküm tesis etmek olacağı-
Kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuştur. Bu durumun giderilmesi için yeni bir karar oluşturulması gerekeceği-
İtirazın iptaline konu olan icra dairesinin yetkili olmadığı belirtilerek takibe itiraz edilmiş ise; öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı araştırılarak hüküm kurulması gerekeceği-
Davalının, dava dışı vekil edenle arasında düzenlenen vekâletnamede ‘’ahzu kabzı’’ içeren yetkiye göre işlem yaparak davacı bankanın şubesinden para çektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece “özel yetki bulunmaması sebebi ile davanın kabulüne” karar verilmiştir. Mahkemece, vekâletnamede bulunan ‘’ahzu kabz’’ yetkisinin, dava dışı kişi adına bankadaki hesabından para çekmeyi de kapsadığı gözetilmeden hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin ve özellikle “Bankanın gayri nakdi kredilerle ilgili nakit depo ve/veya teminat talep hakkı” hükmünün davacı bankaya tanıdığı haklar üzerinde durulmadan ve karar yerinde tartışılmadan, eksik inceleme ile depo talebi konusundaki itirazın iptali isteminin reddine karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-