İflasın ertelenmesi talebi üzerine verilen tedbir kararları, icra takipleri yönünden hüküm ihtiva dere. Görülmekte olan itirazın iptali davasının tedbir kararı ile durdurulması mümkün değildir. Mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı avukatın, takip konusu dosyalarla ilgili vekâletin başladığı tarihten, temlikle vekâletin sona erdiği tarihe kadar, davalıya sağladığı hukuki yardım nedeni ile sarf etmiş olduğu emek ve mesaisine karşılık hak ve nesafete göre alması gereken vekâlet ücreti tespit edilip, tespit edilen bu miktarın ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı yanca hamiline keşide edilen ve davacının ciro yoluyla hamili bulunduğu üç adet çekin zamanaşımına uğradığı görülmektedir. Somut olayda taraflar arasında temel ilişki bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Çekin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu düşünülerek, davacının iddiasını tanık dâhil her türlü yasal delille kanıtlayacağı gözetilip, tüm deliller toplanmak sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin, tarafların ortak iradesi ile BK.’ nun 404/3. fıkrasında emredilen geçerlilik şartına uygun şekilde, yazılı olarak kurulmuş olduğu ve taraflarca hayata geçirildiğinin kabulü gerektiği; sözleşmeye taraf olan davalı/borçlunun imza eksikliğini ileri sürmesinin ise dürüstlük kurallarına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu; sonuç itibarıyla “davacının taraflar arasındaki geçerli tellallık sözleşmesi gereği ücrete hak kazandığı” yönündeki direnme kararının yerinde olduğu-
T.M.K. nun 887. maddesinde ‘’ipotekli taşınmazın maliki borcundan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır’’denmektedir. Somut olayda; ipotekli taşınmazın yeni maliki davalıya çıkartılan muacceliyet ihtarnamesinin tebliğ edilmeden aleyhine takibe girişilmesi, belirtilen yasa hükmüne aykırıdır. Bu nedenle mahkemece anılan yasal zorunluluğa uyulmaksızın davanın kabul edilip sonuçlandırılmasının bozmayı gerektireceği-
TTK.’ nun 692. maddesi uyarınca keşide tarihi, çekin zorunlu unsurlarındandır. Çekin ibraz süresi çekteki keşide tarihinden itibaren işlemeye başlar(TTK.707 md.). Kanuni süresi zarfında bankaya ibraz edilmeyen çek kambiyo senedi vasfını yitirir. Takibe konu çek, süresinde muhatap bakaya ibraz edilmediğinden, keşide tarihinden itibaren faiz yürütülemez. Öte yandan davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü hususu da kanıtlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Borçlusu tarafından itiraz edilmeyen alacak kesinleşeceğinden, alacaklının itirazın iptali davasını açmasında hukuki yararı bulunmadığından, bu nedenle davanın reddi gerekeceği-
Elektrik tüketimi yapılan sayacın aboneliğinin davalı adına olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Fiili olarak elektrik kullanılmaması, abonelik sözleşmesindeki sorumluluğu ortadan kaldırmayacağından ve davalı abonenin fiili olarak elektrik kullanan kişi ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı-
BK. nun 484 maddesi gereğince kefalet akdinin geçerliliği; sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede belirlenmiş olması koşuluna bağlıdır. Sözleşmeden kefalet limitinin belirlenmesinin mümkün olduğu hallerde, geçerli bir kefaletin varlığının kabulü gerekeceği-