İş kazası sonucu malul kalan çalışanın çalıştığı şirket ait tüm araçların satılarak içinin boşaltıldığı, tasfiye kararı alınan şirkette tasfiye memurunun şirket mevcudunu azaltmak suçundan ceza aldığını, açılan tasarrufun iptali davasının (kısmen) kabulüne karar verildiğini, davalıların şirketin içini boşaltmalarından sonra aynı adreste aynı amaçlı kurulan şirket aleyhine başlatılan takipte yetkiye ve borca itirazlar edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiş olup davalılara isnat edilen mal kaçıma eylemleri haksız fiil niteliğinde olduğundan, ve haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili (HMK. 16) olduğundan, davacıların kendi yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapabileceği; "takibin davalıların ikametgahında yapılması gerektiği" görüşü ile "sorumluluk davasın(TTK 553), TTK. 561 uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacağından, davacıların ikamethagında açılan takibin yetkisiz yerde açılmış olduğu" görüşünün isabetsiz olduğu-
Ticari defterler ve belgelerin incelenmesi sonucu, lehine ipotek tesis edilen diğer davalının davalı borçludan alacağının bulunmadığının anlaşılması ve süreli konulan ipoteğin ihmali davranışlarla kaldırılmamış olmasının ipotek tesisinin muvazaalı olduğunu ortaya koyacağı-
Mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları tekrar edildikten sonra Yargıtay ....... Hukuk Dairesinin bozma ilamından bahsedilmiş ancak gerekçesiz olarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği görüldüğünden, hükmün bu nedenle bozulması gerekeceği-
Ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalının sorumluluğunun tespiti açısından ceza dava dosyasının sonucunun önem arz ettiği, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın iptali isteminde, ceza dava dosyasının kesinleşmesi beklenilmeli ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış ise de alınan rapor yalnızca davalının ticari defterleri incelenmek suretiyle düzenlenmiş olup bilirkişi kurulunun incelemesi sırasında dava dışı vergi borçlusu...’ün ticari defterlerinin incelenmediği, şu durumda mahkemece, uyulmasına karar verilen .... Hukuk Dairesinin bozma ilamının gereği yerine getirilerek hem davalının hem de dava dışı vergi borçlusu...’ün ticari defterleri temin edilip haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibarıyla davalının, vergi borçlusu...’e borçlu olup olmadığının tespiti hususunda üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Bir kamu tüzel kişisi olan davalı kurumun emrinde görevli kamu çalışanı olan davacının isteminin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekeceği, itirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin kabul edilemeyeceği-
Zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören dava dışı üçüncü kişiye ödenen tazminatın ehliyetsizlik nedeniyle sigortalısından rücuen tahsili istemi-
Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada, bozma ilamı ile kesinleşen yönler bakımından yeniden karar verilemeyeceği-
İtirazın iptalinin kabulüne ilişkin kararın henüz kesinleşmemiş olması halinde, anılan davanın, tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada; Asliye Hukuk Mahkemesince davacının faiz isteminin reddine dair verilen ilk karar, davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği ve bu hususta davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, mahkemece bu yön gözetilmeksizin davacının faiz istemi yönünden de itirazın iptaline karar verilmesinin davalı yararına gerçekleşen usuli kazanılmış hak kuralına aykırılık teşkil ettiği, bu durumda mahkemece davacının faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken işlemiş faiz yönünden de itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinin doğru olmadığı-