Mahkemece, davalının dava dışı 3. kişiye vermiş olduğu vekaletnamenin 3. kişiler tarafından çekilecek kredilere kefil olma yetkisini de içerdiği kabul edilmiş ise de söz konusu vekaletnamenin incelenmesinde davalının kendi adına bankalara kredi başvurusu yapmaya, kredi çekmeye, bedelleri almaya yönelik olarak vekile yetki verdiği, 3. kişilerin bankalardan alacakları krediye kefil olmaya yönelik özel yetki içermediği anlaşılmakla mahkemece vekaletnamenin yorumlanmasında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Somut olayda, davalının tarafların murisinden kalan taşınmazı vekil sıfatıyla sattığı sabit olduğu gibi, bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Davalı, satış bedelini davacının evi satın alan kişiden aldığını savunmuştur. Esasen davacı da, alıcıdan 25.000,00 TL aldığını kabul etmektedir. İhtilaf davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalının da itiraz etmediği belgede “evin 197.500,00TL’ye satıldığı, davacının miras payı dolayısıyla kendisine bakiye 12.031,00TL daha ödenmesi gerektiği” noktasında toplanmaktadır. Davalının bu yöne ilişkin herhangi bir açıklaması bulunmasa da, incelenen belge içeriğinden, 125.000,00TL’ye yeni ev satın alındığı, 5.000,00TL masraf yapıldığı yazılıdır. Dolayısıyla söz konusu belgenin sahteliğinin davacı yada davalı tarafından ileri sürülmediği de göz önüne alınmak suretiyle davalıdan, belgedeki masraflara ilişkin delilleri sorulmak suretiyle davacının hissesine düşen miktarların bu hesaplamadan sonra bulunacak rakama hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İtirazın iptali davasında; davalının, bononun arsa satışı karşılığında verildiğini, arsa bedelinin ödenmesi nedeniyle bononun bedelsiz kaldığını belirterek davanın reddini savunduğu, davacı vekilinin talep ettiği %40 icra inkar tazminatı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğu-
Mahkemece, davadan önce yapılan kısmi ödeme tutarı gözetilerek, “davacı yanın anılan ödeme yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmaması nedeniyle bu bölüm yönünden davanın reddine” karar vermesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisinin bozmayı gerektireceği-
Taraflardan biri diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa yanılması esaslı olmasa bile bu sözleşme ile bağlı olmaması gerekeceği-
Kredi Kartı Sözleşmesi'nin garanti eden sıfatıyla imzalayan davalının sorumluluğunun garantörlük olarak değil, kefalet şeklinde kabul edilmesi gerektiği- Sözleşmede kefalet limiti bulunmadığından bu nedenle davalının borçtan sorumlu tutulamayacağı-
Dava dışı temlik eden şirketin, takibe konu borç takip tarihinden önce ödenmesine rağmen, aynı alacağı takip konusu yaptığından kötüniyetli olduğunun kabulü gerekeceği, bu nedenle mahkemece, İİK. nun 67. maddesi gözetilerek davalının %20 tazminat talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olmasının bozmayı gerektireceği-
İcra takibine itiraz halinde alacaklının itirazın iptali ve tahliye davası açabileceği gibi itirazın kaldırılması ve tahliye davası da açabileceği- Alacaklının bu iki hakkı birlikte de kullanabileceği- Derdestlik itirazının ancak aynı takip nedeniyle başka bir icra mahkemesinde mükerrer tahliye talebinde bulunulması hakkında ileri sürülebileceği-