Mahkemece davalı banka yararına davacı ve dava dışı eylemi yapan kişinin beyanları dikkate alınarak, ceza yargılaması sırasında davacı zararının da karşılandığı, dava konusu olayda davalı bankanın el ve işbirliği içinde olduğu kanıtlanamadığı gözetilerek bir karar verilmesinin gerektiği-
Davanın, kooperatif eski yöneticileri aleyhine, sorumluluk esasları çerçevesinde başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve bu durumda, söz konusu faturaların hizmet karşılığı olup olmadığının, sahte olarak düzenlenip düzenlenmediğinin kesin olarak belirlenmesi gerektiği- Bunun için kooperatif kayıtları üzerinde gerekli inceleme yapılması, dava konusu faturaları tanzim eden kişiler hakkında bu faturalardan ötürü ceza mahkemesi kararı bulunup bulunmadığının araştırılması, bir karar mevcut ise BK'nun 53'ncü maddesi de gözetilerek kararın tartışılması, muhasebe işlemlerinin ayrı bir birim tarafından yapıldığı savunulduğuna göre yöneticiler arasında TTK'nun 336/son maddesine uygun işbölümünün varolup olmadığının tetkik edilmesi, kooperatif tarafından yasal yollara başvurulmamasının zarar miktarına etkisinin olup olmadığının irdelenmesi ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda taraflar arasında temel ilişki bulunduğu, takip ve dava konusu zamanaşımına uğramış çeklerin yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilebileceği ve alacağın varlığını ispat etme külfetinin davacı tarafta olduğu tartışmasızdır. Mahkemece yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı tarafça temel ilişkinin ispatı için ibraz edilen ihracat ve gümrük giriş beyannameleri üzerinde durulup, davacının ticari defterine dayanmadığı da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-