Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Mahkemece, “alınan bilirkişi raporu ile davacının dava dışı şirketten takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu, verilen ipotek üst sınır ipoteği olup sorumluluğun ipotek limitini aşamayacağı, alacağın likit olduğu” gerekçesiyle “davalının takibe itirazının ipotek limiti ile sınırlı olarak iptaline, takibin devamına,%40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İtirazın iptali davasında, davalı borçlu tarafından icra takibi sırasında gönderilen ödeme emrine İİK’ nun 62. maddesinde düzenlenen yedi günlük yasal sürede itiraz edilmiş olmasının, dava şartı olduğu-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Mahkemece, ilama istinaden ilamlı takip yapılabileceği dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken ilamın menfi tespit ilamı olarak kabul edilip kesinleşmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacak genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, alacak miktarı likit(bilinebilir) mahiyette olduğundan, haksız itiraz nedeniyle İİK 67. maddesine göre, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Karşılıklı edim yükleyen satım sözleşmesinde davacı satıcının edimi, satım konusu malı teslim etmektir. Teslimi kanıtlama yükümlülüğü davacı satıcıya aittir. Takip konusu faturaların ve teslim belgelerinin getirtilip, bu konuda davacı delileri toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Uyuşmazlık konusu lastiklerin davalı-karşı davacıya teslimini kanıtlama yükümlülüğünün davacı-karşı davalıda olduğu gözetilerek, teslim belgesinde imzası bulunan kişinin, davalı-karşı davacı çalışanı olup olmadığının ilgili yerlerden sorularak, bu yön üzerinde yeterince durulup, karar yerinde tartışılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Takibe itiraz, süresinde yapılmadığı için, icra takibi kesinleşmiş olduğundan, davacı-alacaklının davalıya karşı itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Borçlu hakkında açılan davanın “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Davalıların miras bırakanı vefat etmiş olup, kat ihtarı kefile tebliğ olunmadığından, davalı mirasçıların temerrüdü oluşmamıştır. Bu durumda davacının işlemiş temerrüt faizi talep edemeyeceği dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-