Çekişme konusu taşınmazı davalının haksız kullandığı, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren haksız kullanım bedeli ödemesi gerektiği, ihtilaf yargılamaya muhtaç olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Satılan mala garanti verilmiş olması garanti süresi içinde malın ayıplı olduğunun saptanması halinde 6762 sayılı TTK'nun 25/3 (6102 sayılı TTK'nun 23) maddesinde öngörülen ayıp ihbar sürelerini ortadan kaldırmayacağından, öngörülen sürelerde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi ve faturaya dayalı alacak likit olduğundan hükmedilen miktar üzerinden İİK'nun 67. maddesi gereği davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen abone sözleşmesi gereğince 2002-2005 yıllarında kullanılan elektrik bedeli talep edildiğine göre sözleşmeden kaynaklanan alacağın talep edilebilmesinin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu süre içerisinde talepte bulunulmasının yeterli olduğu, ancak davacı; zararın artmasına kendi sebebiyet vermiş ise bu miktarın dikkate alınmayacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İtirazın iptali davasında; İİK 67/2'deki %40 ibaresi, 02.07.2012 tarihinde ve 6352 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile %20 şeklinde değiştirildiğinden, ancak 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği -05.07.2012 tarihinden sonra- yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında, icra inkar tazminatının asgari %20 olarak uygulanacağı, bu tarihten önce yapılan takipler üzerine açılan itirazın iptali davalarında ise %40 olan tazminat oranının uygulanması gerekeceği - 6352 s. Kanunun geçici 10. maddesinde yer alan 'takip işlemleri' ibaresinden takip talebinin anlaşılması gerekeceği- (NOT: Yargıtay 6. HD., 13. HD., 15. HD., 19. HD. ve 23. HD. bu görüşte olmasına rağmen, Yargıtay 7. HD. ise aksi görüşte olup "inkar tazminatını %20'ye indiren hükmün yayımlandığı tarihten itibaren derhal uygulanması gerektiği" görüşündedir. 18. HD.'nin görüşü ise tam olarak anlaşılamamıştır. )
İcra takibinde zamanaşımı itirazında bulunmamış olan borçlunun itirazın iptali davasında önceki itiraz sebepleri ile bağlı olmadan zamanaşımı itirazında bulunabileceği-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin, kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, somut olayda takip dayanağı ilamda her ne kadar bedele hükmedilmiş ise de, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı olduğundan bu ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, bu durumda mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
İcra takibine dayanak ihtarnamelerde söz edilen “cari hesap sözleşmesi”nin, bankaların kullandırdığı İİK.nun 150/ı maddesinde yazılı nitelikte bir kredi olmadığı, İİK'nun 150/ı maddesinde yer alan ayrıcalıktan sadece bankaların yararlanabileceği, alacağın varlığı ile muaccel olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirdiğinden ilamlı icra yolu ile takibe konu edilemeyeceği-
Davacı kapalı faturalara dayalı olarak takip başlatmıştır. Davacının takibine dayanak yaptığı faturaların kapalı fatura niteliğinde olmasına ve bunun fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil etmesine, davacının bu karinenin aksini geçerli delillerle kanıtlayamamış olmasına ve ticari defterlerini inceleme talebinde bulunmadığı gibi, mahkemece mevcut bilirkişi raporu üzerine, davacı defterlerinin incelenmesine karar verildiği halde, verilen kesin sürede bilirkişi ücreti karşılanmadığından davacı defterinin incelenemediği anlaşılmasına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-