Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan, ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edilebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu, alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı itirazının iptaline, icra takibi 05.07.2012 tarihinden önce başlatıldığından %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasında; İİK 67/2'deki %40 ibaresi, 02.07.2012 tarihinde ve 6352 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile %20 şeklinde değiştirildiğinden, ancak 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği -05.07.2012 tarihinden sonra- yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında, icra inkar tazminatının asgari %20 olarak uygulanacağı, bu tarihten önce yapılan takipler üzerine açılan itirazın iptali davalarında ise %40 olan tazminat oranının uygulanması gerekeceği - 6352 s. Kanunun geçici 10. maddesinde yer alan 'takip işlemleri' ibaresinden takip talebinin anlaşılması gerekeceği- (NOT: Yargıtay 6. HD., 13. HD., 15. HD., 19. HD. ve 23. HD. bu görüşte olmasına rağmen, Yargıtay 7. HD. ise aksi görüşte olup "inkar tazminatını %20'ye indiren hükmün yayımlandığı tarihten itibaren derhal uygulanması gerektiği" görüşündedir. 18. HD.'nin görüşü ise tam olarak anlaşılamamıştır. )
BK. 84 (şimdi; TBK. mad. 100) gereğince faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun, yaptığı kısmi ödemenin alacaklı tarafından öncelikle faize mahsup edileceği, bu ilkenin aksine bir genel kurul kararı alınmadıkça ve davacı kooperatifçe aksi yönde bir uygulama bulunmadıkça kooperatif alacaklarında da uygulanması gerektiği ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
İşbölümü sebebiyle gönderme kararlarının temyizi kabil olmadığı, gönderme kararının mahiyetine yabancı olan ve gönderme kararı ile telifi kabil bulunmayan nihai hüküm niteliğindeki avukatlık ücretine hükmedilmiş ise, o kısmın müstakilen temyizi kabil olduğu ve yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3.bendinde vekalet ücretine hükmedilmesi alınan kararın niteliği ile bağdaşmayıp usul ve yasaya aykırı bulunduğu-