Taraflar arasında konsinye satış sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme çerçevesinde davacı alacaklının, davalı borçludan icra takibi yoluyla talep edebileceği alacak miktarının tespiti için takip tarihi itibariyle davalı tarafından üçüncü kişilere satışı fiilen gerçekleşen ürünlerin tespiti ve bu miktar için davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerekeceği- Satış için bırakma sözleşmesinin niteliği ve taraflar arasındaki sözleşme uyarınca fiilen satışı gerçekleşmeyen ürünlerin iade edileceği, üçüncü kişiye satışın gerçekleşmesi halinde davacıya karşı bedel ödeme borcunun doğacağı-
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekeceği; dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararının olmadığının kabulünün gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davacının çekin zayii nedeniyle iptal kararına dayanarak keşideciye gidebileceği gibi davalıyla arasındaki temel ilişki nedeniyle cari hesaptan kaynaklandığını ileri sürdüğü alacağını davalıdan da talep edebileceği-
Bozma ilamına uyularak "davalı kooperatif üyesinin 19.08.2006 tarihli genel kurul toplantısında A tipi ödeme planını seçmiş olmasına göre sorumluluğunun 31.500,00 TL ödeme ile sınırlı olduğu, bu miktarı geç ödemekten kaynaklanan gecikme faizi borcunun ise 9.450,00 TL olduğu, icra takip talebindeki bu kalem için 7.875,00 TL talep edildiği" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın 7.875,00 TL için iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu-
İtirazın iptali davasının açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK. mad. 8 uyarınca mamelek hukukundan doğan ve değer veya miktarı 7.780,00 TL'yi geçmeyen davalarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu- Kooperatif aidat alacağına ilişkin itirazın iptali davasında, koopoeratif ortaklığının sona ermesi nedeniyle de aidat borcundan sorumlu olmayacağını savunulduğundan, çekişmeli olan üyelik nedeniyle davalının hukuki durumun belirlenmesine de yönelik olan bu davanın, sadece malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceği ve görev hususunun parasal değerlere göre belirlenmesinin mümkün olmadığı- Kooperatif ve ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan davalar 1163 sayılı Kanun'un 99. maddesi uyarınca ticari dava olsa bile, dava tarihinde yürürlükte olan kanuni düzenlemelere göre asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin işbölümü niteliğinde olduğu-
Kooperatif genel kurulunca davalılar hakkında sorumluluk davası açılması ya da takip yapılması yönünde karar alındığına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, davacı vekiline kooperatif yöneticilerinin verdiği vekaletname ile takibin yapıldığı ve davanın açıldığı anlaşıldığından, mahkemece, davacı tarafa, HMK. mad. 52, 53 ve 54 uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ve takip yapılmasına ya da açılan bu davaya ve başlatılan takibe muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için önel verilmesi ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile vekaletname vermesine ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, verilen süre içerisinde bu koşullar yerine getirilmez ise davanın reddedilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
BK 404/III (şimdi 520/III) uyarınca gayrimenkul tellallığı akdinin yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı, bu hususun geçerlilik şartı olduğu, taraflar arasında düzenlenen iki sayfadan ibaret emlak sözleşmesinde tarafları borç ve yükümlülük altına sokan ilk sayfada imza bulunmadığından, taraflar arasında yazılı olarak yapılmış geçerli bir tellallık sözleşmesinin ve dolayısıyla davacının kazandığı herhangi bir tellallık ücretinin varlığından söz edilemeyeceği, tellallık ücreti için yapılan takibe itiraz üzerine, itirazın iptaline karar verilemeyeceği-