Mahkeme kararında yer verilen heyet üyelerinin isimlerinin bulunmasının tabi olduğu yönündeki genelge açıklamasının, anılan Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetlerinin ilam niteliği kazanmasına engel teşkil etmeyeceği, icra mahkemesince dayanak senedin ilam niteliği taşıdığı yönünde kesinlik taşıyan Daire bozmasına uyduktan sonra bu yönde araştırma yapılıp uyulan bozma kararının aksine yeniden hüküm oluşturulmasının usule ve esasa aykırı olduğu-
Davalının kooperatif ortağı olup olmadığının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin değil; asliye hukuk mahkemesinin görevine gireceği-
İtirazın iptali davasına konu çevre ve emlak vergisi, İSKİ, sermaye, yol harcı gibi kalemlerden oluşan borcun, kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiği ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı, TBK’nun 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 s. K. mad. 2/1 gereğince belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı- Anapara borcunun ödenmesiyle ilgili kooperatif bilgi ve kayıtlarının eksik olduğu belirtildiğinden, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan, raporlara itirazları karşılayacak, kök ve ek rapor arasındaki çelişkiyi giderecek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınması gerektiği- Kooperatif genel kurul kararları katılmasalar bile tüm üyeler için bağlayıcı olduğundan ve ayrıca tebliği gerekmediğinden, alacağın davalı yönünden miktarı bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu ve İİK. mad. 67/2 uyarınca itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davacı, davalı kocanın anlaşmalı boşanma kararıyla hüküm altına alınan kredi kartı borcunu ödemesi için ilamsız icra takibi başlatmış, davalı koca ise icra dosyasında borcu ödediğini savunmuş olduğundan, borcun ödediğini ispat yükü davalı kocaya geçmiş olacağı-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı kooperatif tarafından üyesi olan davalı hakkında aidat ve işlemiş faiz alacağının tahsili için girişilen takibe, davalının itirazının iptaline ilişkin olduğu, davalı borçlunun 05.01.2009 tarihli dilekçesinde asıl alacak bedelini kabul edip ödeyeceğini ifa ettiği, ancak işlemiş faiz tutarına itiraz ettiği, bu durumda, asıl alacak tutarının uyuşmazlık konusu olmadığı, zaten davacı kooperatif vekilinin davayı itiraza uğrayan faize yönelik olarak açtığı, bu durumda, mahkemece uyuşmazlık konusu olmayan ve dava açılmayan aidat bedeli olan asıl alacak üzerinden davalı aleyhine İİK'nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabet olmadığı-
Davaya ve itiraza konu ödeme emrinin davalının (borçlunun) şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'nce iptal edilmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından mahkemece karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisinin gerekeceği-
Davacı yan, icra takibini başlatırken seçimlik hakkını doğru kullanmamıştır. Bu durumda, yetkiye ilişkin seçim yapma hak ve yetkisi davalı yana geçmiş olup, davalı yetki itirazında, yetkili icra dairesi olarak Bakırköy İcra Dairesini belirlemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, “Bakırköy İcra Dairesinin yetkili olduğu” kabul edilerek, “yetkili yerde yapılan bir icra takibi bulunmadığından davanın reddine” karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm oluşturulması bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Sözleşmenin kiracı tarafından süresinden önce feshi durumunda kural olarak kiracı sözleşme sonuna kadar kira bedellerinden sorumlu olduğu ve fakat davalı da bu süre zarfında, taşınmazın aynı şartlarda yeniden kiraya verilmesi için gerekli çabayı göstermek zorunda olduğundan davalı ancak yeniden kiraya verme süresi kadar kira bedelini isteme hakkına sahip olacağı-