Kooperatifin aidat ve işlemiş faiz alacağı için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin davada, kooperatif ortağının, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar olan aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle sağlanması gerekeceği, ortağın, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı (istifa) ya da ihracın kesinleştiği (ihraç) tarihe kadar doğan kısmından sorumlu olacağı-
Taraflar arasında “sözleşme benzeri” bir ilişki kurulduğuna göre davada TBK.nun 72. maddesinde açıklanan zamanaşımı süresi değil, TBK.nun 146 maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Takip konusu alacağın likit ve belirli olduğu, icra inkar tazminatı istenebilmesi için gerek uygulamada, gerekse öğretide öngörülen belirlenebilirlik koşulunun gerçekleştiği nazara alınarak, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Faturalarda davacının sözleşmedeki ünvanının "Devlet Hastanesi" olarak gösterildiği, bu bağlamda davacının resmi sağlık kuruluşu olduğu, sağlayıcı ile yaptığı sözleşmeler ile kamusal sağlık hizmetini yürüttüğü, davacının 4077 sayılı Yasanın 3-e maddesinde tanımlı "tüketici" olmadığı-
Taraflar arasındaki asıl ve karşı itirazın iptali davası-
Dava konusu aidat miktarı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiği ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranının TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
Alacaklının ikamet ettiği yerin BK’nun 73. (TBK m.89) maddesi uyarınca yetkili olup olmadığının belirlenebilmesi için, öncelikle borçlunun bu itirazı incelenerek, taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığının ve icra takibinin gerçekte bir para alacağına dayalı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği-
Alacaklının yaptığı işlemler ile itirazın kapsamının tamamen öğrenildiği anlamına gelmediğinden İİK’nun 67. maddesinin tebligatı şart koşan açık hükmüne aykırı bir şekilde itirazın alacaklı tarafından haricen öğrenilmiş sayılmasını varsaymanın mümkün olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Takip konusu alacağın genel kurul kararlarına dayalı bir alacak ve genel kurul kararlarının kesinleşmesi halinde katılmasalar dahi bu kararlar tüm üyeler için bağlayıcı olduğundan ve bu kararların ortaklara ayrıca tebliği gerekmediğinden böyle bir alacağın davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu, takip konusu alacak kalemleri genel kurul kararına dayalı ve davalı üye ise, likit nitelikte olduğunun kabulü ile itirazın haksızlığı belirlenen miktar dava tarihi itibariyle belirlenip, davacı yararına İİK'nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi; davalı üye değilse, sulama bedelinin sözleşmeye ya da fiilen oluşmuş ve benimsenmiş bir hukuki uygulamaya dayalı olup olmadığı ya da miktarının önceden belirlenebilir, hesap edilebilir bir hukuki ilişki çerçevesinde doğup doğmadığının belirlenmesi gerekecek olup, bu yönde bir inceleme yapılmadan, alacağın likit olmadığının kabulüne karar verilemeyeceği- Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizinin uygulanması gerekeceği, kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği fakat; tarafların, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken,6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu-