İtirazın iptali davasının koşullarından birinin yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi yapılması olduğu-
Araç kira sözleşmesinden kaynaklanan fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemi-
Fatura düzenlenmesi ve faturanın tesliminin tek başına inkar edilen akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacı tarafın davalının e-mail yazışmalarına istinaden dava konusu malları dava dışı şirkete teslim ettiğine göre e-mail yazışmasının davalı tarafından yapıldığını ispatla yükümlü olduğu-
İtirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemenin dava konusu borçtan mahsup edilerek dava açılmasının gerekeceği, zira davadan önce ödenmiş ve alacaklının da kabulünde bulunan ihtilaf dışı kalmış alacak hakkında dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından bu konuda karar verilmesinin ve bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Davacının başlattığı icra takibinin tarihi 05.02.2007 olup, 6352 sayılı Kanunun 38. maddesi ile İİK'na eklenen geçici 10. maddesi uyarınca davacı lehine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasa hükmüne aykırı olduğu-
Davacının takip dayanağı olarak ibraz ettiği faturayı davalı iade ettiğinden, taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, tam tersi bir kanaate; bir başka anlatımla, akdi ilişkinin bulunmadığı tespitinde bulunmanın da mümkün olmadığı- Sözleşme ilişkisinin varlığı, tarafların delillerin toplanmasından sonra tespit edilebileceği- Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu (HMK. mad. 116/1-a), ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı (HMK. mad. 117/3)- Mahkemece davalının yetki itirazının incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini gösterme imkanı tanınması gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından davalıların süreye yönelik itirazlarının reddolunması gerekeceği-
İtirazın iptali ve tahliye-
Davalının davaya konu sözleşmedeki kefil sıfatıyla atılmış olan imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki savunmaları üzerinde durulup bu konuda araştırma yapılmadan anılan davalı hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, öte yandan somut olayda davacı şirketin davalı şirkete mal teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Kural olarak, zamanaşımına uğramış bono nedeniyle temel ilişkiye dayanılarak alacak talep edilmesi halinde alacağın varlığını ispat külfeti davacı üzerinde ise de, somut olayda ispat külfetinin, itiraz ve savunmasında zamanaşımına uğrayan bonodan kaynaklanan borcunu ödediğini söyleyen davalı yana geçtiği-