Ödemenin USD doları olarak yapılmış olduğu gözetilip o tarihteki Merkez Bankası'nın belirlemiş olduğu kur dikkate alınarak alacak ve borç durumunun saptanması, bunun aksini iddia eden tarafta ispat külfeti olduğunun kabulü ile konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden itirazları da karşılayan yeni bir rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
İtirazın iptali-
Kira sözleşmesi gereğince ödenmeyen kira alacağı, ortak gider alacağı ve reklam promosyon alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Somut olayda hüküm altına alınan depozito alacağına yönelik alacak likit olup, davalı itirazında haksız oluğundan, davalının itirazının iptaline karar verildiğine ve talep bulunduğuna göre depozito bedeli yönünden davacı yararına alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gerektiği-
Davalının malları teslim etmemesi üzerine havale bedelinin iadesi için yapılan icra takibinin davalı yetki itirazında bulunmuşsa da, TBK. mad. 89/1 uyarınca para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden davacının ikametgahı icra dairesinde takip yapılabileceğindeni, icra dairesinin yetkisine yapılan davalı borçlunun itirazının reddi gerekeceği-
İdari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilemeyeceği, bu durumda, istem İdari Yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının isteminin dinlenilebilir nitelikte olmadığı-
Kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemi-
İtirazın iptali davasının icra takibiyle sıkı sıkıya bağlı olduğu, ilamsız icra takibinde davalı borçluların asıl alacağa yönelik itirazları bulunmadığı halde, asıl alacağa itiraz olduğundan bahisle hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Sözleşmede kefil olan davalının kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu- Kat ihtarının davalı kefile tebliğiyle ödeme için 7 günlük süre tanındığı, temerrüt tarihinin tebliğ tarihinden sonraki 7 günlük süre geçtikten sonra başlayacağı ve buna göre temerrüt faizi hesaplanması gerekirken bilirkişi raporunda temerrüt tarihinin hesaplanmasında ihtarnamenin davalıya tebliğinden sonra 1 günlük süre dikkate alınarak temerrüt faizi işletilmesi doğru olmadığı, bilirkişi raporundaki hesaplamada BSMV de bulunduğu halde, kararda işlemiş faiz üzerinden yeniden BSMV uygulanmasının isabetsiz olduğu-