İtirazın iptali davası açılabilmesi için icra müdürlüğünce ayrıca itirazın durdurulmasına karar verilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138. maddesi uyarınca itiraz, satıştan başka takip işlemlerini durdurmadığından satışın yapılabilmesi için itirazın giderilmesi gerekeceği, mahkemece işin esasına girilerek, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak havalenin mevcut bir borcun tediyesi amacıyla yapılacağı, üzerinde açıklama bulunmayan havaleler bakımından belirtilen bu kural gereğince aksini ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğu, davacının üzerinde açıklama bulunmayan bu havalelerin ileride teslim edilecek mallara karşılık avans olduğunu yazılı delillle ispat yükü altında olduğu-
Davalı tarafın gerek davacıya elden verdiği tutara ilişkin, gerekse onun namına yaptığı ödemelere dair savunmalarını ispatlamakla yükümlü olduğu gözetilerek davalıya ispat olanağı tanınması gerekeceği-
Davacının itiraza uğrayan icra takibi için itirazın iptali davası açmış olup dava tarihi itibarıyla alacaklı olduğu, o halde İİK' nun 67/2 maddesi hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının kefil olarak yaptığı ödemenin davalının imzası bulunmayan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borca yönelik olması halinde davalının bu ödemeden dolayı rücuen sorumlu tutulamayacağı-
Taraflar arasında düzenlenen mutabakatnamede alacak belirlenmişse, bu belgenin imzalandığı tarih itibariyle, alacağın likit hale geleceği-
Mahkemece, çeklerle yapılan ödemelerin icra takibinin konusu faturalardaki mal bedellerine karşılık olup olmadığı hususu tartışılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davaya ilişkin kesin yetkinin bulunmaması halinde yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekeceği; yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği; aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı-
Borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edildiğine ve kira parasının kira sözleşmesinde belirlenmiş ve likit bulunmasına göre davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Somut olayda ispat külfeti davalı tarafta olup, davalının kabul ettiği hususlarda borcu ödediğini kanıtlaması gerekeceği-