Taraflar arasındaki itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından davalıların süreye yönelik itirazlarının reddolunması gerekeceği-
Davacının takip dayanağı olarak ibraz ettiği faturayı davalı iade ettiğinden, taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, tam tersi bir kanaate; bir başka anlatımla, akdi ilişkinin bulunmadığı tespitinde bulunmanın da mümkün olmadığı- Sözleşme ilişkisinin varlığı, tarafların delillerin toplanmasından sonra tespit edilebileceği- Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu (HMK. mad. 116/1-a), ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı (HMK. mad. 117/3)- Mahkemece davalının yetki itirazının incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini gösterme imkanı tanınması gerektiği-
İtirazın iptali ve tahliye-
Davalının davaya konu sözleşmedeki kefil sıfatıyla atılmış olan imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki savunmaları üzerinde durulup bu konuda araştırma yapılmadan anılan davalı hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, öte yandan somut olayda davacı şirketin davalı şirkete mal teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Kural olarak, zamanaşımına uğramış bono nedeniyle temel ilişkiye dayanılarak alacak talep edilmesi halinde alacağın varlığını ispat külfeti davacı üzerinde ise de, somut olayda ispat külfetinin, itiraz ve savunmasında zamanaşımına uğrayan bonodan kaynaklanan borcunu ödediğini söyleyen davalı yana geçtiği-
Dava ve icra takibine konu faturaların davalı şirket adına kesildiği ve alım satım ilişkisinin davacı ile anılan davalı şirket arasında olduğu anlaşılmasına rağmen satım ilişkisinin tarafı olmayan davalı kişi hakkında açılan davanın da kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Alacaklının itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması ile, yalnız ihtiyati haczin hükümsüz kalıp, icra takibinin derdest kalmaya devam edeceği, icra dosyasına yatan paranın borçluya iadesinin İİK'nun 67/1. maddesi uyarınca itirazın tebliği tarihinden itibaren en geç bir sene içinde itirazın iptali davası açılmaması halinde mümkün olacağı, bu 1 yıllık sürenin geçmesi ile takibin düşeceği, İİK'nun 68/1. maddesindeki 6 aylık sürenin geçirilmesi halinde ise, yapılmış olan ilamsız icra takibi düşse de alacaklının aynı Kanun'un 67/1. maddesi gereğince 1 yıl içinde itirazın iptali davası açmak suretiyle ilamsız takibe devam edilmesini sağlayabileceği-
Mahkemece dosya içindeki tüm raporlar ve dayanak hastane raporları Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek sözleşme tarihi itibariyle davalının akli melekeleri yönünden medeni hakları kullanma ehliyeti olup olmadığı yönünde rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında, icra inkar tazminatının asgari %20 olarak uygulanacağı, bu tarihten önce yapılan takipler üzerine açılan itirazın iptali davalarında ise %40 olan tazminat oranının uygulanması gerekeceği-
Davalı, davacıya olan borcunun dava dışı şirketin kredi kartından yapılan ve elden yapılan ödemelerle sona erdiğini belirtmiş olup, bu durumda ispat yükünün davalıda bulunduğu-