Borcu sona erdiren belgelerin her aşamada mahkemeye sunulabileceği, mahkemece bu ödeme dekontları üzerinde bilirkişiden ek rapor alınarak davacı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Davaya konu alacak genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup likit(bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan ve davalılar davada kabul edilen kısım yönünden itirazlarında haksız görüldüklerinden İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Kefilin sorumlu olduğu miktar açıkça gösterilmemiş olsa dahi kefalet sözleşmesi içeriğinden kefilin sorumlu olduğu miktarın anlaşılması mümkün ise bu hususun mahkemece resen gözetilerek kefaletin geçerli olduğu - Kefilin basit bir hesapla sorumlu olacağı miktarı, tespit etmesi mümkünse kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın gösterildiğinin kabulünün gerektiği- Kefil mahdut bir zaman için kefil olmuşsa asıl borçlunun o zaman dilimi içindeki ödemediği borcundan sorumlu olduğu-
Mahkemece HMK'nin 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı tarafa, takip ve dava konusu cari hesap alacağının oluşumunu ayrıntılı bir şekilde açıklattırıp davacı delilleri arasında gösterilen virman yazıları ile elektronik postalar üzerinde durularak ayrıca taraf defterlerindeki farklılığın neden kaynaklandığının tarafların defter kayıtları karşılaştırılmak suretiyle tespiti için konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Kendi imzasını taşıyan genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak borçluya kullandırılan kredilere kefil davalının, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu- Mahkemece öncelikle davalı kefilin imzasını taşıyan sözleşmelerden doğan bir borç bulunup bulunmadığının belirtilmesi ve daha sonra kefilin durumunun ağırlaştırılıp ağırlaştırılmadığının irdelenmesi yönünden konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
5411 Sayılı kanundan kaynaklanan fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu,bu kanun ile fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda fon lehine getirilen hükümlerin makable şamil olduğu-