İtirazın iptalinde, takip konusu borca yönelik dava tarihinden sonra gerçekleşen ödemenin bulunuyor olması halinde bu ödemenin tahsilde tekerrüre meydan verilmemesi amacıyla infazda nazara alınması gerekeceği-
Davalının icra takibinden önce ödeme yapması nedeniyle red edilen miktar üzerinden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece tazminat için şartların oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Üç yıllık zamanaşımı süresi dolan bononun “adi belge” değil “yazılı delili başlangıcı” niteliğine dönüşmüş olacağı, alacaklının ödünç para verme ilişkisine dayanarak ve tanık dinleterek alacağını kanıtlayabileceği ve bu amaçla itirazın iptali davası açabileceği-
Ciro silsilesinde kopukluk olduğundan, davacı yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceği için, bu çeke dayanarak keşidecinin davalıdan talepte bulunamayacağı-
İİK.nun 67/2.madde hükmü gereğince davanın kabulü halinde davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takip konusu yapılan alacağın gerçek miktarının belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması yani likit olması gerekeceği-
Mahkemece, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları gözetilerek konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile banka kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi uyarınca davanın reddi halinde tazminata hükmolunması için, alacaklının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olmasının gerekeceği-