Davacı vekilince icra dosyasına sunulan takibin durdurulması istemini içeren 16/11/2009 tarihli dilekçenin davacı tarafa itiraz dilekçesinin tebliğ edildiği anlamında bulunmadığı gözetilmeksizin İİK'nun 67/1 maddesinin açık hükmüne aykırı biçiminde değerlendirme yapılarak karar verilmesinde isabet olmadığı-
Mahkemece, konusunda uzman 3 kişilik yeni bir bilirkişi kurulundan, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri de değerlendirilmek suretiyle, davacı itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tahliye istemi-
Davacının, icra takibi yoluyla fazla ödediği parayı İİK 361. maddesi uyarınca herhangi bir hükme hacet kalmaksızın icra müdürlüğüne müracaat ederek talep etmesinin mümkün olduğu, bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, mahkemece dava şartlarından biri olan hukuki yararın varlığının davanın her aşamasında re'sen gözönüne alınması gerektiği-
Taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin yabancı para birimi üzerinden kurulduğu, Vergi Usul Kanunu gereğince TL üzerinden düzenlenmesi gereken faturada da yabancı para alacağına ilişkin kurla ilgili şerh bulunduğu ve ayrıca davaya konu edilen kur farkı faturasının da davalı ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu anlaşılmakla; davalı tarafın kur farkı faturasını ticari defterlerine kaydetmekle bu faturayı kabul etmiş sayılacağı- Her ne kadar davalı defterlerinde davaya konu kur farkı faturasının ödendiğine dair kayıt var ise de, bu kaydın dayanakları gösterilememiş olduğundan ve dayanakları sunulamadığından davalı ticari defterlerindeki ödeme kaydı davalı yararına delil olarak değerlendirilemeyeceği-
24.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda mahkeme gerekçesinde belirtilen 01.10.2011 tarih 12.844,37 TL'lik faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun belirtilmesine, sözkonusu faturanın açıklama kısmında faturanın tank otomasyonu yansıtma bedeline ilişkin olduğunun yazılı olmasına göre ve anılan fatura bedelinin sözleşme uyarınca davalı tarafından ödenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, HMK'nın 266/1. maddesi gözetilerek yeniden konusunda uzman 3 kişilik bir bilirkişi heyetine taraf ticari defter ve kayıtları, banka kayıtları ve dosya kapsamında ibraz edilen belgeler üzerinde inceleme yaptırılarak ve taraf vekillerinin itirazları değerlendirilerek hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı yanca takibe dayanak gösterilen faturalardan sadece 31.07.2011 tarihli ve 1.382,41 TL. tutarlı bulunan faturaya konu mal tesliminin davacı tarafça kanıtlanamadığı saptanmış olup, o halde takibe konu bakiye alacak tutarı 3.336,74 TL' den belirtilen bu fatura miktarının mahsubu sonucu 1.954,33 TL tutarında davacının alacaklı bulunduğuna hükmedilmesi gerekeceği-
Kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemi-
Davacı yanca fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine 18.08.2011 tarihinde başlandığı ve böylece davalının temerrüdünün oluştuğu 08.08.2011 tarihi ile takip tarihi 18.08.2011 tarihi arasındaki süreye ilişkin davacı tarafın işlemiş faiz talep etmekte haklı bulunduğu gözetilerek davacı yararına temerrüt faizine hükmedilmesi gerekeceği-