Mahkemece alıcının hangi evsafta mal istediğini sormayan davalının kendisine iade edilen malın bedelini davacıya ödemesi gerektiğinden bahisle dava kabul edilmiş ise de, dosyadaki belgeler incelendiğinde davalı tarafından gönderilen malın fatura içeriği ile çelişmediği bir başka deyişle faturada yazılı olan malın gönderildiği, malın siparişe uygun olmadığı iddiasında bulunan davacının öncelikle bunu ispatlaması gerekmekle birlikte, dış mekanda kullanılmasının uygun olmadığı malzeme üzerinde açıkça belirtilmesine rağmen kullanım maksadına uygun düşmeyecek şekilde bir kısmını inşaatta kullanıp bakiye kısmı ise iade etmesinde davalıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı-
Yargılamada kendini vekille temsil ettiren davalılar yararına reddolunan miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 4.287,39 TL ve davalı yararına tahsilde tekerrür olmamak üzere 3.780,47 TL'ye hükmedilmesi gerekirken, davalılar yararına yazılı şekilde vekalet ücretine karar verilmesi doğru değil ise de; anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HMK'nın 370/2 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerektiği-
Davanın, yargılamanın devamı esnasında davalı borçlunun talep konusu borcu ödemesi nedeniyle konusuz kaldığı, bu durumda mahkemece dava tarihindeki haklılık durumu gözetilerek davalının itiraz halinde likit (belirlenebilir) alacağa yönelik itirazda bulunduğu gözetilmek suretiyle ayrıca icra inkar tazminatına da karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından yapılan ayıp ihbarının süresinde olmadığı belirtilmiş ise de davalı yanca dosyaya delil olarak sunulan ve davalı tarafından davacıya gönderildiği anlaşılan ayıp ihbarıyla ilgili e-posta üzerinde durulmadığının anlaşıldığı, bu durum karşısında belirtilen e-posta irdelenerek, davalı ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı hususunun araştırılmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde ve ödeme emrinde çek tazminatı ve komisyonundan sadece keşidecinin sorumlu olduğu açıkça belirtildiğinden borçlu cirantaların mahkemeye yapmış oldukları bu yöndeki başvurunun fuzuli olduğu ve hukuki yararlarının olmadığı gözetilmeksizin çek tazminatı yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece alacak miktarının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından sözleşme hükümlerinin dikkate alınmadığı belirtilerek gerekçeleri gösterilmek suretiyle itiraz edilmesine rağmen ek rapor alınmadan karar verilmesinin yerinde olmadığı-
05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında, icra inkar tazminatının asgari %20 olarak uygulanacağı, bu tarihten önce yapılan takipler üzerine açılan itirazın iptali davalarında ise %40 olan tazminat oranının uygulanması gerekeceği-