Mahkemece somut olayda öncelikle davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı irdelenerek, icra dairesinin yetkisiz olduğu kanaatine varılması halinde takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığından bahisle davanın reddine dair karar verilmesi, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili bulunduğunun saptanması halinde ise işin esasına girilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece konusunda uzman bilirkişi tayin edilmek suretiyle taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılıp, temlik tarihi itibariyle davalı asıl borçlunun bankaya olan borcunun miktarı tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Süresi biten sanayi sicil belgesini vize ettirip, ibraz etmeyen elektrik abonesine ticarethane tarifesi üzerinden fatura düzenlenmesinde hukuka aykırılık olmadığı-
Davadan önce yapılmış ödeme yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, dolayısıyla davadan önce yapılan ödemelerin icra inkar tazminatına dayanak yapılamayacağı, davadan sonra yapılan ödemelerin ise, infazda icra dairesi tarafından nazara alınması gerekeceği-
Talebin iki adet takip dosyasına yönelik itirazın iptali istemine yönelik olduğu, mahkemece bu yön gözden kaçırılarak tek bir takibe vaki itirazın iptali istenmiş gibi hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği-
5941 s. K.’un 3/6. maddesi (3167 s. K. 4/son) uyarınca bankanın sorumluluk tutarını ödemekle yükümlülüğünün çek aslının bankaya bırakılması halinde söz konusu olabileceği -
İİK'nın 67. maddesi uyarınca genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıya karşı kredi borcunun tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, itirazın iptali davasına konu takip talebi ve ödeme emrinde borcun kaynağı olarak genel kredi sözleşmesi gösterilmiş ve takip talebine ekli sözleşmenin de genel kredi sözleşmesi olduğu görülüyorsa; dava ve takibe konu ticari kredi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın niteliği itibariyle T.T.K m.4.'te bankacılık işlemi olarak sayılan ticari dava vasfında olduğu ve görevli mahkemenin de Ticaret Mahkemesi olduğu-