Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Faizin, asıl alacağın bir bölümü olmayıp, asıl alacağa bağlı fer’i nitelikte bir hak olduğu- Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi (TBK m. 131.) uyarınca, asıl alacak sona erince fer’i hakların da sona ermiş sayılacağı- Faizin, asıl alacağa bağlı olmasına rağmen, asıl alacaktan ayrı olarak dava veya takip konusu edilebileceği- Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olmasının, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği, ancak, faiz isteğinin ayrı bir davaya konu yapılması halinde, dava tarihi itibariyle asıl alacağın ödenmemiş olması, ödenmiş ise ihtirazi kayıt konulması şart olup aksi halde faiz alacağının da sona ermiş sayılacağı-
İcra takibi yapılmadan önce borçlu temerrüde düşürülmezse dava sonucunda işlemiş faize karar verilemeyeceği-
Yemin deliline dayanan tarafa bu hakkı hatırlatılmadan karar verilemeyeceği-
6102 sayılı TTK.'nun 8. ve 9. maddeleri ticari işler açısından özel hüküm niteliğinde olduğundan, ticari işlerde TBK 88 ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanmayacağı-
İtirazın iptali kararı ile hüküm altına alınan tazminat alacağına ilişkin faiz miktarı da göz önünde bulundurularak, icra dosyasında işlemiş faiz miktarının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
6102 sayılı TTK.'nun 8. ve 9. maddeleri ticari işler açısından özel hüküm niteliğinde olduğundan, ticari işlerde (kredilerde) TBK 88 ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanmayacağı-
Davacı banka, icra takibine konu çekte lehtarın cirosu ile hamil konumunda yer almakta olup davalı ise çekin keşidecisi olduğundan, yani, davacı ile davalı keşideci arasında akdi ilişki bulunmadığından zamanaşımına uğramış kambiyo senedinden dolayı davacı hamil olan bakanın, alacağının varlığını 6762 s. TTK. mad. 644 uyarınca, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilieceği ve bu durumda ispat yükü davalı keşidecide olup davalının sebepsiz zenginleşmediğini, takibe konu bononun, çekin ya da kredi borcunun teminatı olarak verildiğini kanıtlamak zorunda olduğu-
HMK 26'ya göre hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğundan itirazın iptali davasında alacağın tahsili şeklinde hüküm kurulamayacağı-
Takipten sonra fakat davadan önce borçlu tarafından yapılan ödemelere açıklık kazandırılması gerektiği, bu aşamada yapılan ödemelerin dava konusu yapılmasında hukuki yarar olmadığı ve hukuki yararın dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-