Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik bir kısım alacağa yönelik itirazın iptaline karar verilmesinin talep ve dava edildiği uyuşmazlıkta, dava tarihinden itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra ıslah edilen miktar yönünden itirazın iptali davasına ilişkin 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş sayılacağından, mahkemece bu sürenin resen gözetilerek, ıslah edilen kısım yönünden davanın reddi gerektiği-
İİK’nun 71. maddesinin uygulanabilmesi için kesinleşmiş bir icra takibinin varlığı ön koşul olduğu-
İtirazın iptali davası vakfa karşı açılmış olup, davalı tarafça, kendilerinin elektrik abonesi olmayıp bir eğitim merkezi adına abonelik tesis edildiği ve bu merkezin sahibi ve işleticisinin ise Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu olduğu belirtilerek husumet itirazında bulunulduğu, husumete ilişkin itiraz değerlendirilmeden hüküm kurulamayacağı-
Davacı kurumun onarım giderleri belgelerinde belirtilen miktarlar doğru kabul edilerek, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemeyeceği-
Bankanın kefilleri hile yaparak aldattığına ilişkin iddiayı kanıtlayan yeterli delil sunulamadığından kefillerin kredi sözleşmesinden dolayı sorumlu olmadığının kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Karşı tarafı hataya düşürmeye yöneltilmiş davranış, hile kastı, sözleşmenin kurulması ve nedensellik bağı unsurlarının hepsinin mevcudiyeti halinde "hile"nin varlığının kabul edileceği- Hata, hile ve ikrah iddialarının senede bağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle, senetle ispat edilmesinde maddi imkansızlık olduğu ve bu iddiaların tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği- Krediyi kullandıran davacı bankanın, üçüncü kişi tarafından hile ile kefillere sözleşmeyi imzalattığının, bilindiği veya bilinebilecek konumda olduğunun ispat edilemediğinden bahisle davalı- birleşen davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasının reddine, davacı bankanın asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının kabulüne karar verilmesinin gerektiği-
İtirazın iptali davası olarak açılan davada, davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibin haksızlığının yanında kötüniyetli olarak yapıldığının da ispat edilmesi gerekeceği-
Kiracının kiralananı iade borcunun yerine getirildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesinin gerektiği aksi takdirde kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekeceği-  Kiracının kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından sorumlu olduğu-  Kiraya verene anahtarlar 07.09.2012 tarihinde teslim edildiğine göre kiraya verenin 2012 yılı Ağustos ayına ait kira parasını kiracıdan talep edebileceğinden  2012 yılı Ağustos ayına ait kira parası yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiği-
Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadığı, ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranlarının daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı, bu durumda, 6098 sayılı TBK'nın 117. madde hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan borcun ifasının istenebileceği-
Paylı mülkiyette paydaşlardan bir veya bir kaçı tarafından yapılan kira sözleşmelerinde kiralayan durumunda olmayan paydaşın payına düşen kira alacağını isteyebileceği, her ne kadar davaya konu kira sözleşmesi iştirak halinde paydaşlardan davacı hariç diğerleri tarafından davalı ile yapılmış ise de dava açılmadan önce elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiği, bu nedenle davacının paylı mülkiyette kendi payına düşen alacağı sözleşme hükümlerine göre istemesinde ve icra takibi yapmasında bir usulsüzlüğün bulunmadığı, sözleşmenin altıncı maddesinde kiralananın kullanmaya devam etmesi halinde İTO Tüfe oranında kirayı artıracağı kabul edildiğine göre davacının payına düşen takibe konu kira bedellerinin sözleşmedeki bu artış oranına göre hesaplanmasının ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği, öte yandan sözleşmedeki kira alacağı ve artış şartı belirli ve muayyen olduğundan hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesinin gerekeceği-