KDV alacağının konusunu teşkil eden aylara yönelik kira alacağına ilişkin açılan davada verilecek hüküm doğrudan KDV alacağını etkiler nitelikte olup davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olduğundan, alacak davası sonucunun beklenmesi gerektiği-
Zamanaşımına uğramış bir bononun yazılı delil başlangıcı niteliğinde olacağı ve alacaklının temel ilişki konusunda tanık deliline başvurarak alacağını kanıtlayabileceği-
Davalının dayandığı kira sözleşmesinin kira bedelini belirlemenin dışında başka bir nedenle düzenlendiğinin ve muvazaalı olduğunun anlaşıldığı, uyuşmazlığın tarafların gerçek iradesine uygun olarak düzenlenen 05.11.2012 başlangıç tarihli ve aylık 8.000,00 TL bedelli kira sözleşmesi uyarınca çözümlenmesi gerekirken muvazaalı kira sözleşmesi esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlunun, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması ölçütü birçok tartışmayı sona erdirmekle beraber, bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesinin, alacağın likit olup olmadığı ile ilgili başlı başına bir kıstas olarak kabul edilmesinin de doğru olmadığı, çünkü mahkeme uygulamasında “hesap işi”, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerden olduğundan borçlunun, kendi başına hesaplayabilecek durumda olduğu asıl alacak ve temerrüt faizine itiraz etmesi halinde, mahkemenin, alacaklının alacağının miktarını, bizzat tespit etmeyip bilirkişi vasıtasıyla belirleneceğinden, likit olan bir alacağın sırf bilirkişi incelemesi yapıldığı gerekçesi ile likit sayılmamasının doğru olmayacağı-
Elektrik aboneliği devam ettikçe, abonenin o abonelik üzerinden tüketilen kaçak veya normal kullanım bedelinden fiili kullanıcıyla beraber müteselsilen sorumlu olduğu-
2010 yılı K. ayı farkı, 2010 yılı Aralık ayı kira bedeli ve muaccel olan kira bedellerinin tahsiline yönelik yapılan icra takibene itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi-
Mahkemece, aralarında uluslararası turizm uygulamaları konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi kurulundan, taraf defter ve kayıtlarının birlikte değerlendirildiği ve davacının itirazlarını karşılar şekilde rapor alınarak, davalı yanın mahsuba konu ödemeleri yapıp yapmadığının, davalı adına mahsup yoluyla yapıldığı belirtilen ödemelerin turizm uygulamaları açısından yerinde olup olmadığının gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
İş mahkemelerinde açılacak her davaya, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabileceği-
Dava, kredi alacağının asıl borçlu ve kefillerden tahsili istemine ilişkin olmasına rağmen, mahkemece İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali hükümlerine göre karar verildiği, bu durumda, mahkemece, davanın alacak davası olduğu hususu dikkate alınıp, taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-