Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması yasaya aykırı olup bu hususun husus kamu düzeni ile ilgili gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödev olduğu, kısa karar ve gerekçeli kararda vekalet ücreti konusunda çelişki yaratılması karşısında hükmün bozulması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkemenin öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve % 40 icra inkar tazminatının tahsili istemi-
Kiraya veren tarafından yönetime ödenen aidat bedelinin, rücuen kiracıdan tahsiline yönelik başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemi-
Dava konusu icra takip talebinde yalnızca çeklere dayanılmış, faktoring sözleşmesi gösterilmediği, icra dosyasından davalılara çıkarılan ödeme emri, takip talebini aşamayacağından, mahkemece uyuşmazlığın takip dayanağı olan bu çekler gözetilerek çözümlenmesi gerekecekse de, çekte herhangi bir sıfatları bulunmayan davalılara takip konusu çekler yönünden husumet yöneltilemeyeceği-
İcra dosyasındaki borcun taksitler halinde ödenmesini ve davalıların yükümlülüklerini öngören davalılar tarafından verilen taahütnamede davacı bankanın icra inkar tazminatından feragat ettiğine dair herhangi bir hükmün bulunmadığı, bu durumda mahkemece, davacının icra inkar tazminatı talebi bakımından dava tarihindeki haklılık durumu gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Borç para alma ilişkisi nedeniyle düzenlenmiş olan bononun zamanaşımına uğramış olması halinde alacaklının kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirir ise de alacaklının temel ilişkiye dayanması halinde, zamanaşımına uğramış bononun yazılı delil başlangıcı teşkil edeceği ve alacaklının tanık dahil her türlü delille alacağını kanıtlayarak itirazın iptali davası açabileceği- Dava konusu bonoda davacı lehtar davalı keşideci durumunda olup davacı, aralarındaki temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunduğundan, temel ilişkiye uygulanması gereken zamanaşımı süresinin gözetilmesi gerektiği-
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede ücretin ödenmesi düzenlenmiş olup, asıl borç tutarının vadesinde ödenmemesi halinde temerrüt faizi istenebileceğinin kararlaştırıldığı ve sözleşmede, borç ödedikten sonra ayrıca faizinin de istenebileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta olup bu durumda, mahkemece, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 113. (6098 sayılı TBK'nın 131.) maddesi hükmü dikkate alınarak ve davalının, davacının banka hesabına ödeme yaptığını ileri süren davacının, bu iddiası üzerinde durularak, banka hesabına yapılan ödemelerde davacının ihtirazi kayıt koymasının mümkün bulunup bulunmadığı hususu da tartışılarak, yapılacak değerlendirme sonucu oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı bankanın kredi sözleşmesi uyarınca kredi tutarının tamamının davalıya ödendiğini kanıtlamasının gerekeceği-