Alacaklının itirazın iptali davası açması için öngörülen bir yıllık sürenin borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın tebliği ile başlayacağı, öğrenme tarihinin sürenin başlamasında dikkate alınmayacağı-
Taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde, davacı avukatın talep edebileceği akdi vekalet ücretinin Av. K. mad. 164/4 gereğince belirlenmesi gerektiği- 5043 s. K. ile değişik Av. K. mad. 164/4 gereğince, davacının takip etmiş olduğu menfi tespit davası, konusu parayla ölçülebilir bir dava olduğundan, davada müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirlenmesi gerektiği- %10 akdi vekalet ücretinin, menfi tespit davasında harcın yatırılmış olduğu dava değeri üzerinden hesaplanması gerektiği- Hükmedilen inkar tazminatı, davanın müddeabihi kapsamında olmadığı halde, %40 icra inkar tazminatı üzerinden de ücret hesabı yapılmasının isabetsiz olduğu-
İİK.nun 53.maddesi uyarınca yapılan bildirimin bir ödeme emri niteliğinde olmayıp, bir ödemeye davet olduğu- Bu davete itiraz edilmiş olması, kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasını mümkün kılmayacağı, mirasçıların borçtan ancak menfi tespit davası açmak ya da süresi içinde mirası reddederek kurtulabileceği, bu durumda mahkemece davanın kesinleşmiş takibe karşı itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Davacı bankanın, davalılar asıl borçlu ve adi kefil hakkında, sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmeyi feshedip ihtarname tebliğine rağmen borcu ödememeleri üzerine sözleşmeden doğan alacaklarının tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasında; diğer davalı sözleşmenin adi kefili olup, sözleşmede kefalet limitinin gösterilmemesi nedeniyle kefaletin geçersiz olduğu, kefalet geçerli olsa bile davacının önce asıl borçluyu takip edip takip semeresiz kaldıktan sonra adi kefile başvurması gerektiği-
Dava konusu (davalı bankaca  çek yapraklarından kaynaklı bloke konularak ödenmeyen) alacak, likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan, itirazın iptali davasında davacılar yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Davacının, davalıya euro cinsinden mal sattığını ve bu hususun faturada belirtildiğini, ödemelerin faturada gösterilen 90 günden sonra yapıldığını, dolayısıyla kur farkı alacağı olduğunu ileri sürerek icra takibi başlattığı, itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı, kur farkı alacağının doğması için satışın yabancı para cinsinden yapılması yada sözleşmenin bulunmasının gerekli olduğu, davalının da kabulünde olan mal satış faturalarında birim fiyatının euro cinsinden, ödeme vadesinin de 90 gün olduğunun belirlendiği, davalının bu tarihten sonraki ödemeleri nedeniyle davacı satıcının kur farkından doğan alacağının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, satış ve ödeme tarihleri belirlenerek davacı alacağının tespit edilmesi gerektiği-
Borçlunun yaptığı itiraz nedeni ile takibin durduğu ve itirazın iptali davasının açıldığı anlaşıldığından, bu davanın sonucunun tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiği-
Ecrimisil hesabına hüküm kurmaya yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayalı karar verilmeyeceği-
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarından biri olup davaya konu icra takibinde davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı vekilinin de davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının zımnen kabul edildiğini bildirdiği anlaşılmakla, tarafların yetkili kabul ettikleri icra dairesinde yapılış bir icra takibi bulunmadığından, dava koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle eldeki itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması ve yine davacı bankanın beyanlarında belirttiği faiz uygulamalarının 17.09.2012 tarihine kadar %80 olup, bundan sonrası için davalılar lehine %54 olarak uygulandığı itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği-