Mahkemece verilen kararda HUMK'nun 388’inci (HMK m.297) maddesine aykırı davranılarak, davacının davalıya 1111 adet hayvan teslim etmesi gerektiği talebi gözetilmeden, 1101 adet hayvan teslim ettiği, teslim edilen hayvanlardan 472 tanesi kayıt dışı olduğu belirtilmesine rağmen teslim edildiği dahi gerekçede kabul edilmeyen 10 adet hayvanı da kapsar şekilde 482 adet hayvanın hukuki ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, dava konusu 10 adet hayvan yönünden karar yeterli gerekçeyi içermediği gibi, gerekçe de kendi içerisinde çelişecek şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalılar vekili süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğundan, mahkemece davalıların zamanaşımı def'i üzerinde durulup değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalının kefaletinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın (limitin) gösterilmesinin zorunlu olduğu-Sözleşmede kefalet limiti belirtilmediği gibi sözleşme içeriğinde kefilin sorumlu tutulacağı azami miktarın belirlenmesine yarayacak sözleşme limitine de yer verilmediğinden,davacı banka, davalı kefil açısından geçersiz olan bu sözleşmeye dayanarak davalıdan bir talepte bulunamayacağı-
Davacı tarafça düzenlenen faturaların itiraz edilmeden davalı taraf defterlerine işlendiği, alacağın her iki tarafın defterlerine de işlendiği anlaşılmakla, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olduğu-
İtiraz sonucu takibin durması üzerine açılan itirazın iptali davasında, davacının, malların teslimine ilişkin olarak  taşıt tanıma belgeleri ve akaryakıtın teslim edildiği araçların plakasının yazıldığı imzalı belgeler sunduğu, mahkemece, ispat yükünün davacı satıcıda olduğu kabul edilerek, davacının teslime ilişkin sunduğu deliller üzerinde inceleme yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Asıl ve birleşen davalar birbirlerinden bağımsız olup, ayrı ayrı temyiz yoluna başvurma harcına tabi olduğu-
Söz konusu şirketin davacı sıfatının kalmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin 3/a maddesinde kiracıya teslim edilen araçtan dolayı tahakkuk edecek olan her türlü para cezalarının kiracıya ait olacağı belirtilmesine ve bu cezalarla ilgili kiracıya ihbar yapılmasına ilişkin sorumluluğun kiralayan şirkete yüklendiğine dair özel bir şart bulunmamasına göre finansal kiracının kiralama süresi içindeki idari para cezasından sorumlu tutulması gerekeceği-
Somut uyuşmazlıktaki yetki şartı geçerli olsa da yetki sözleşmesinin ya da sözleşmeye konulan yetki şartının belli bir veya birden fazla mahkemenin yetkili kılınması hususunda kesin yetki olarak değerlendirilemeyeceği- Davalının cevap dilekçesinde yetkiye yönelik herhangi bir itirazının olmadığı dosya içeriğinden anlaşıldığından ve ortada kesin yetki bulunmadığından mahkemece sözleşmede yer alan yetki şartının kendiliğinden araştırılamayacağı-
Davaya konu kaçak su kullanma tutanağının ve kaçak tahakkukunun davalı apartman yöneticiliği adına düzenlendiği anlaşılmakta olup, bu durumda davalı yönetime 634 s. K. mad. 35 uyarınca husumet yöneltilebileceğinin kabulü gerektiği-