İtirazın iptali ilamında, takip talebindeki alacaktan fazlasına hükmedilmesi halinde, takip talebinde istenen miktarı aşan kısım yönünden alacaklının ayrıca dava veya takip yapma hakkının olacağı- İtirazın iptaline ilişkin ilamda, zaten takipte istenen alacak kalemlerinden daha fazlası üzerinden itiraz iptal edilmiş olduğuna göre, takipte talep edilen toplam alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi yönünden itirazın iptaline karar verildiğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, takip talebinde istenen alacak miktarı ve faiz oranı ile itirazın iptalinde hükmedilen %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri de esas alınarak, alacak miktarının belirlenmesi ile icra müdürlüğü dosya kapak hesabının denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İİK.nun 66.maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.68) sunması gerekeceği, buna göre itirazın iptali ilamının itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, bu nedenle eda hükmü içeren kısımları dışında ayrı bir takibe konu edilemeyeceği- İtirazın iptaline ilişkin ilamda, zaten takipte istenen alacak kalemlerinden daha fazlası üzerinden itiraz iptal edilmiş olduğuna göre, takipte talep edilen toplam alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi yönünden itirazın iptaline karar verildiğinin kabulü gerektiği ve bu durumda, mahkemece, takip talebinde istenen alacak miktarı ve faiz oranı ile itirazın iptalinde hükmedilen %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri de esas alınarak, alacak miktarının belirlenmesi ile icra müdürlüğünün dosya kapak hesabının denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan “itirazın iptali” davasında dava konusunun “ıslah yoluyla” arttırılması mümkün olup, arttırılan kısım yönünden tahsil davası olarak hüküm kurulması gerektiği, davaya konu miktarın ıslah yoluyla arttırılması itirazın iptali davasının niteliğini değiştirmeyeceği ve tamamını tahsil davasına dönüştürmeyeceği-
İİK'nun 66.maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.68) sunması gerekeceği, buna göre itirazın iptali ilamının itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, bu nedenle eda hükmü içeren kısımları dışında ayrı bir takibe konu edilemeyeceği- İtirazın iptali ilamı uyarınca iptal edilen meblağ dikkate alınarak, ilamda hükmedilen %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri ve borçlu tarafından yapılan ödemeler de esas alınmak suretiyle alacak miktarının belirlenmesi ile icra müdürlüğünün dosya hesabı denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu-
Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK. mad. 222. (6762 sayılı TTK. mad. 84. ve 85) uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği- Mahkemece, davacıdan ödemenin iadesinin istenmesinin sebebi ile ilgili açıklama alınıp, taraflar arasındaki ticari ilişkide mevcut borcun tasfiyesi için yapılmış olan ödemelerin iadesinin istenemeyeceği gözetilerek, iadenin istenmesinin sebebi konusunda TBK'nın 78. maddesi kapsamında bir sebep ileri sürülmemesi durumunda, bu miktar ile ilgili istemin reddine karar verilmesi, bu ödemenin davacı tarafından, davalı adına üçüncü kişiye yapılan bir ödeme olup, davalının borcu olduğunun açıklanması durumunda ise, taraflardan bu husustaki delilleri toplanıp gerekirse taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği-
Kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada; HMK.mad.26'e göre hakimin tarafların talep ve sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği; davacı vekilinin icra takibindeki talebinden ödemenin mahsubu ile 2010-2011 dönem kirasından eksik ödenen 5.000 TL, 2012-2013 döneminde ödenmesi gereken kiradan eksik ödenen 5.000 TL'nin, 2013 yılı bir aylık kiradan da 4.166 TL olmak üzere toplam 14.166 TL asıl ve bu miktara uygulanacak işlemiş faize hükmedilmesi gerekirken talep aşılarak yazılı şekilde bilirkişi raporunda belirtilen miktara hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkin davada; davacı vekilinin 03.01.2008 tarihinden itibaren toplam 12.885,00 TL ödeme yapıldığını iddia ettiği; bu durumda mahkemece kira ilişkisinin başlangıç tarihinden itibaren banka hesap ekstreleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak aylık 670,00 TL den toplam ödenmesi gereken kira miktarından ödenen miktarın mahsubu suretiyle bakiye kira alacağının tespiti gerektiği-
Kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefalet söz konusu olmadığı-
Kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; G.Y. tarafından düzenlenen 6.6.2013 Hâkim havale tarihli rapordan, davacı şirket ticari defterlerinin incelenmeden rapor düzenlendiği; bu nedenle davacı şirket defterlerinin incelenerek ibraz edilen faturaların defterlere işlenip işlenmediği üzerinde durularak bu konuda konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması ve yapılan incelemeye göre kira alacağının olup olmadığının tesbiti temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-