Ecrimisil hesabına hüküm kurmaya yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayalı karar verilmeyeceği-
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarından biri olup davaya konu icra takibinde davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı vekilinin de davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının zımnen kabul edildiğini bildirdiği anlaşılmakla, tarafların yetkili kabul ettikleri icra dairesinde yapılış bir icra takibi bulunmadığından, dava koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle eldeki itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması ve yine davacı bankanın beyanlarında belirttiği faiz uygulamalarının 17.09.2012 tarihine kadar %80 olup, bundan sonrası için davalılar lehine %54 olarak uygulandığı itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeline ilişkin icra takibine itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin davada, HMK mad.194/1 uyarınca tarafların dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükü altında olduğu, bu bir yandan vakıaların, açık, somut olarak kanunun aradığı koşul vakıalara denk düşecek şekilde ortaya konulmasını gerekli kılmakta, delillerle vakıalar arasında doğrudan bağlantı kurulması gerektiği-Dava dilekçesinde, gerek HMK mad. 119/1-e gerekse mad. 194 gereğince somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, önce hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istenmesi gerektiği, bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verilmesi gerekeceği-
Kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammının temerrüt faizi niteliğinde olduğu-
Davacı bankanın kefilden çek sorumluluk bedeline ilişkin depo talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiği-
Mahkemece, davalı icra takibinden sonra fakat, davadan önce borcun bir kısmını ödemiş, bir kısmını ödememiş ise, haricen yaptığı kısmi ödemeler icra dosyasına intikal etmemiş olsa dahi mahkemece nazara alınması ve dava tarihine kadar ödenen kısma ilişkin hukuki yarara yönelik dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın bu kısmının usulden reddine karar verilmesi, dava tarihine kadar ödenmeyen kısım yönünden davanın kabulüne, takip ile dava tarihi arasında hiç ödeme yapılmamışsa, ödenmeyen borç kadar davanın kabulüne, davadan sonra kısmi ödeme yapılmış ise icra aşamasında nazara alınmasına, tamamının davadan sonra ödenmesi halinde davanın konusu kalmadığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken, takip tarihi itibariyle belirlendiği anlaşılan tutar üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İtirazın iptali davasına konu kambiyo senedi ile ilgili olarak imzasını inkar etmesi nedeniyle davacının, mahkeme huzurunda imza örnekleri alınarak ve dava konusu çekin düzenleme (ve ibraz) tarihi ile öncesine ait yakın tarihli davacıya imzaların bulunduğu yeteri kadar belge asılları dosyaya getirtilerek onusunda uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli bir rapor alınarak ulaşılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği-
Faturalara dayalı icra takibinde itirazın iptali davasında, davalının takipten sonraki 26.605,16 TL tutarındaki ödemesinin BK 84.maddesi gereğince öncelikle faiz ve ferilerden düşülmesi gerektiği, buna göre davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 13.861,11 TL asıl alacak olmak üzere toplam 14.587,08 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul,kısmen reddine, itirazın kısmen iptali ile takibin 13.861,11 TL asıl alacak olmak üzere toplam 14.587,08 TL üzerinden devamına, asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiği-
Üst sınır ipoteğinin bulunması halinde, alacak miktarı ipotek limitini aşıyor olsa da, borçlunun ipotek akit tablosunda belirlenen miktarı icra dosyasına yatırmakla tüm borçlarından kurtulacağı, bu miktarın içerisine icra masrafları, faiz, vekalet ücreti gibi fer'i nitelikli alacaklar da dahil olup borçlunun ayrıca bunlardan sorumlu tutulamayacağı-