Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-
Kira bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada; mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak takibe konu faturaların kapalı fatura olmasından dolayı beledinin ödenmiş sayılacağı bu nedenle davacı şirketin dava dosyası içerisinde ibraz edilen faturalardan dolayı icra takip tarihi itibari ile herhangi bir alacağının olmadığı gerekesiyle davanın reddine karar verilmişse de 3.000 TL lik 31/05/2012 tarihli kira bedeli için ibraz edilmiş kapalı fatura bulunmadığından 3.000 TL lik alacak için inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davaya dayanak takibin 24.10.2011 tarihinde başlatıldığı, 6352 sayılı yasanın 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup dava konusu olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, hal böyle olunca davacının %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilemeyeceği-
Davalıya ait araç sürücüsünün kusurlu taşıması yüzünden kazada yaralananların tedavi giderleri için Sağlık Bakanlığı'na yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasının reddine dair verilen kararın isabetli olduğu-
Davacının fesİh edilen kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağını isteyebilmesi için eski borçlarının ibrasını düzenleyen protokolün feshinin haklı olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-
Kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; davalı tarafça mevcut sözleşmenin feshedildiğine ilişkin feshi ihbarda bulunulduğuna dair bir belgenin olmadığı; kira sözleşmesinin halen ayakta olup, tarafları bağladığı; mahkemece, İSU Genel Müdürlüğü tarafından Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilindeki kaynak sularının kiralama yetkisinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait olduğunun bildirildiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de,kira sözleşmesi düzenleyen kiralayan olan kişinin malik olmasının şart olmadığı; başka bir anlatımla malik olmayan kişinin de kiralayan olabileceği-
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-