Götürü bedelli işlerde yüklenicinin, eseri hangi seviyeye getirmişse, kararlaştırılan bedele o oranda hak kazanacağı, öte yandan itirazın iptali davalarında borç ve alacak durumunun takip tarihi itibariyle belirlenmesi ve takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz sırasında nazara alınmasına karar verilmesi gerektiği, davadaki haklılık durumunun da takip tarihindeki duruma göre değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, diğer taraftan dava edilmeyen alacağın sonradan ıslah yoluyla dava konusuna eklenemeyeceği, ıslah yoluyla bir işlemin düzeltilebilmesi için taraflarca yapılan bir usul işleminin bulunmasının zaruri olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye istemlerine ilişkin davada; kira sözleşmesinin tarafı B.O. olup A.K.'nın, B.O. adına hareket ederek temsil yetkisine göre sözleşmeyi imzaladığı; buna göre kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın da temsil edilen B.O. yönünden hukuki sonuç doğuracağı; B.O. adına hareket ettiği anlaşılan A.K.’ın şahsen icra takibi başlatarak itirazın iptali davasını açmış olmasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığı; bu durumda mahkemece davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
TTK'nın 105. (6762 s.TTK m. 119 ) maddesi uyarınca bu tür sözleşmeler için acenteye karşı müvekkili adına takip yapılabileceği, somut uyuşmazlıkta ise, müvekkili adına davalı yana karşı yapılmış bir icra takibi bulunmadığı, ortada usulünce başlatılan doğru hasma yöneltilen bir icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin davada; mahkemece her ne kadar davalı M.Ç.’nin kefaletinin adi kefalet olduğu asıl borçlu ile aynı anda kefil hakkında icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle kefil M.Ç. hakkındaki davanın da reddine karar verilmiş ise de, anılan davalı sözleşmenin son sayfasında yer alan, kiracı tarafından masrafları ödenerek yapılacak işler ile ilgili kısmı adi kefil olarak imzalamasına rağmen kira sözleşmesinin genel şartlar ve özel şartlar kısımlarını “ortak zincirleme kefil borçlu” sıfatıyla imzalamış olup kira alacağı yönünden kiracı ile birlikte kefil hakkında icra takibi yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Davalı defterlerine kaydedilen 4 adet fatura dışında davacı alacağını ispata yarayan başka bir delil olmadığı halde, başka hiçbir delil tarafından teyit edilmeyen, sırf tek taraflı davacı defterlerine itibar edilerek davanın asıl alacak yönünden tümüyle kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, bu durumda, davacı yanın yemin teklif etme hakkı bulunduğu da gözetilerek dava hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Depozito alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada; taraflarca dosyaya sunulan sulh ve ibra protokolünde de belirtildiği gibi kiracının kiraya verene kira borcu bulunduğu; dava tarihi itibarıyla kiraya verenin haklı olduğu; depozito bedelinin dava tarihinden sonra yapılan protokolle kira alacağından mahsup edilmiş olduğu dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu tutulması gerektiği-
Mahkemece davacı bankanın işlemiş faiz yönünden avans faizi ile hesaplanacak miktarın tahsili için gerekirse ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflar tacir olup, dava konusu davacının ticari işletmesinde kullanmış olduğu elektrik bedelinin tahsili talebine ilişkin uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Mahkemece icra takibine konu son dönem yönünden, kiralananın tahliye edildiği tarihe kadar olan kira alacağı ve tahliyeden sonraki bir aylık süreye karşılık gelen makul süre kira alacağı da hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Eski hale getirme bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada; davacı tarafından mahallinde yaptırılan tespit sonucu düzenlenen 03/08/2006 günlü ve bilirkişi F.N. imzalı bilirkişi raporunun mahkemece denetlenmediği; aynı şekilde bu dava dosyasında da denetlenmemiş sadece faiz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı; bu durumda mahkemece mahallinde keşif yapılarak veya itiraza uğrayan tespit raporu üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporda belirtilen zararların ve giderilmesi için belirtilen miktarların denetlenmesi, ondan sonra işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği-