Asıl ve birleşen davada kira parasının iadesine yönelik icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin davada; birleşen davada davacı vekilinin kira bedeline ilişkin temyiz itirazına gelince; davacı alacaklı 24/09/2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 1, 5, 6 ve 7 nolu hollerin peşin ödenen 2008/Aralık–2009/Ocak-Şubat ayları kira bedellerinden hollerin tahliye günü olan 24.12.2008 tarihine kadar işlemiş kira bedeli düşüldükten sonra kalan bakiye 1.939.000 TL üzerinden kira alacağının tahsilini istediği; mahkemece Aralık ayından 24 günlük mahsup dikkate alınmadan takip miktarını 90 güne bölmek sureti ile günlük kira bedelini hesapladığı; mahkemece her bir hol için davalı hesabına yapılan ödemeler dikkate alınarak günlük kira bedeli bulunmalı ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olduğu takdirde, her birinin kendi payına düşen kısmından sorumlu olduğu, kira sözleşmesinde payları belli değil ise, kira bedelinin eşit şekilde paylaştırılması gerekeceği, bu durumda kira bedelinin davalı kiracının payına düşen kısmı üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin davada; taraflar arasında kira ilişkisinin ihtilaflı olduğu yine geçmiş dönemlere ilişkin kira alacağı davası bulunup henüz kesinleşmediğine göre davanın bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerektiği-
Davacının verdiği yemek hizmetinin bedelinin ödendiğini ispat yükü davalı tarafa ait olup, ödeme hususunu karşı tarafın muvafakati olmadan davalının kendi şirket defterlerine dayandıramayacağı-
Bir kısım kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkin davada; hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemeyeceği; davacı alacaklının mahkemeden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması gerektiği; mahkemece bu husus kendiliğinden gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Sadece asıl alacak üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, işlemiş faizin de katılarak bulunan toplam tutar asıl alacakmış gibi gösterilerek bu rakam üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; itirazın iptaline konu icra takibi 16.05.2012 tarihinde başlatılmış olup icra takibi 6352 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlatıldığından davacı lehine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; mahkemece davacının bankaya yapılan ödemeleri ihtirazi kayıt koymaksızın tahsil ettiği bu nedenle taraflar arasında kira bedeline ilişkin zımni anlaşma olduğu gerekçesiyle 25.06.2009 tarihinden sonra aylık 3.750 USD üzerinden yapılan hesap sonucu belirlenen miktar üzerinden hüküm kurulmuş ise de, bu bedel üzerinden bankaya yapılan ödemelerin davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeden tahsil edilmesinin taraflar arasında kiranın aylık 3.750 USD olarak belirlendiği anlamına gelmeyeceği; kira bedelinin indirilmesine ilişkin anlaşmanın yazılı delillerle ispatlanmasının gerekeceği; bu durumda uyuşmazlığın 01.10.2007 tarihli, aylık 4.500 USD bedelli kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Kiralanana yapılan faydalı masrafların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada; mahkemece davacı kiracının taşınmaza yaptığı iyileştirme bedellerinin tesbiti için mahallinde keşif yapıldığı ve İnşaat bilirkişisi S.K. 15.05.2014 tarihli ve 20.10.2014 tarihli ek raporlarında yapılan iyileştirme bedellerinin toplamının 11.171.84 TL olduğunu tesbit ettiği; davalı kiraya verenin 09.12.2014 tarihli oturumda davacı kiracıya kira bedeli konusunda aylık kiranın 20 TL olmadığı 250 TL olduğu konusunda yemin teklif ettiği; davacı kiracının eda ettiği yeminin de aylık kira bedelinin 250 TL olduğunu yalan yere yemin edemeyeceğini o dönemde aylık kira bedelinin 250 TL olduğunu ancak kiraya verenin aylık 200 TL den takip yaptığını beyan ettiği; bu durumda aylık kira bedelinin 250 Tl olduğunun kabulü gerekeceği; o nedenle davalı kiraya verenin takip talebinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğuna göre davacının alacağından kabul edilen aylık kira bedeli 250 TL esas alınarak 20 aylık kira bedeli tutarı olan 5.000 TL'nin mahsup edilmesi gerektiği-