İrsaliyeli faturaların bir kısmında teslim alan imzası bulunmakta olup bu durumda irsaliyelerde imzası bulunan kişinin davalının mal teslim almaya yetkili elemanı olup olmadığı araştırılarak bir karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı eldeki itirazın iptali davasını açarken takipte dayanak olarak gösterdiği iki ayrı faturaya dayanmış ancak dava dilekçesinde faturalardan birinin tarihinde hata yaptığını bildirerek daha sonra faturanın tarihini takip tarihinde bildirdiği tarih olarak düzeltmiş ve mahkemece davacının tek faturaya dayandığı kabul edilmişse de, takip konusu borç "nakliye bedeli olarak düzenlenen iki ayrı fatura ile ilişkilendirilen borç olduğundan, mahkemece takip dayanağı borcun sebebinin aynı tarihli iki ayrı fatura olduğunun kabulü gerekirken tek faturaya dayanıldığının kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı, genel kredi sözleşmesinde hem ipotek veren hem de müteselsil kefil olarak yer almaktaysa da, davacı rücuen dava konusu yaptığı ödemeyi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla aleyhine yapılan takip nedeniyle gerçekleştirmiş olduğundan, ipotek veren sıfatıyla ödeme yapan davacının yapmış olduğu bu ödemeyi genel kredi sözleşmesinde kefil olan davalılardan rücuen tahsilini talep etmesinin mümkün olmadığı-
İİK.'nun 67/2. maddesinde yer alan inkar tazminatının % 20 olarak belirlendiği düzenleme emredici olup kamu düzenini ilgilendirdiğinden yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal etkisini göstereceği ve tamamlanmamış tüm hukuki durumlara uygulanması gerekeceği-
Davacının ödediği miktarı ipotek tarihindeki 818 sayılı BK. dikkate alınarak asıl borçlunun yanında kefillerden isteyemeyip, icra dosyasının tahsil harcıyla kapatıldığı da gözetilerek, bedelin ödendiği kabul edilip, davacının ipotek borcu sebebiyle ödediği miktar tespit edilerek, bu miktarın davalı şirketten talep edebileceği-