Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; taraflar arasında çekişmesiz olan kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin miktarı ve kira bedelinin ne şekilde artırılacağının açıklandığı; bu durumda borçlu yönünden borcun hesabedilebilirliği açık olup, alacağın likit olmadığından sözedilemeyeceği; mahkemece borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edildiğine ve kira parasının likit bulunmasına göre kira alacağı bakımından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
17. HD. 22.02.2016 T. E: 2015/13866, K: 1998-
Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan raporun hüküm kurmaya yeterli, davalı ve davacı yanca da oran kabul edildiğinden davanın bu miktarın kabulü ile; itirazının bu miktar yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren aynen devamına, davacı yanın icra inkar tazminatı talebi olmadığından bu konuda ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, davalı yanın icra inkar tazminatı talebi olmakla beraber koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalının takip tarihi itibariyle davacı alacaklı belediyeye kira borcu bulunmadığından bahisle davanın reddine ve asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmişse de, 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 s. K. uyarınca davalı lehine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdir edilmesi gerektiği-
Takip talebine dayanak yapılmayan bononun zamanaşımına uğradığından bahisle takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Aynı alacağa ilişkin eski tarihli derdest icra dosyası sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Faturada organizasyon bedeli olarak belirtilen miktara nasıl ulaşıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı gibi bilirkişi raporunda da bu konuda ayrıntılı açıklama bulunmadığı, o halde mahkemece bu konuda tarafların delil ve karşı delilleri toplanıp dosyanın uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek taraf, hakim ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekeceği-
İcra takibinin 05/07/2012 tarihinden sonra başlatılması halinde, davalı borçlu aleyhine yüzde yirmi oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Dava konusu icra takibi davalının davacı bankadan kullanmış olduğu iki adet tüketici kredisine ilişkin olduğu, davalının dayanmış olduğu 30/03/2012 tarihli borç tasfiye sözleşmesi başlıklı belgenin bu iki tüketici kredisinden biri olan 345-7824851 numaralı krediye ilişkin olduğu, o halde mahkemece 30/03/2012 tarihli borç tasfiye sözleşmesi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-