B.ye dosya borcunun itirazın iptali ilamına konu olan inkar tazminatı, vekalet ücreti, yargılama giderleri dikkate alınarak tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddütlere sebebiyet verecek şekilde takip tarihinden önce işlemiş ve itirazın iptali kararına konu olan faiz alacağının, mükerrer bir şekilde takip tarihinden sonra işlemiş faiz olacağı ile toplanılarak sadece faiz alacağı miktarının tespitine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Asıl alacak açısından 490,00 TL üzerinden, işlemiş faiz yönünden ise 67.311,91 TL'ye yönelik itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken itiraz edilmeyen ve dolayısı ile dava konusu olmayan 47.310,00 TL'nin de hesaba katılarak HMK'nın 297. maddesine aykırı ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması ve buna göre de itiraz edilmeyen bölümle ilgili olarak davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
4077 s. K. mad. 22 uyarınca, kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihi itibariyle 1.161,67 TL olarak belirlenmiş olup, davaya konu olan tüketici sorunları hakem heyeti kararında iadesine karar verilen miktar belirtilmediğinden, kararın infaz edilmesinin mümkün olmadığı, ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği ve davacı tüketicinin itirazın iptali davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı-
11. HD. 23.12.2015 T. E: 3884, K: 13815-
Taraflar arasında düzenlenen müstahsil makbuzlarına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, mal bedelinin ödenip ödenmediği hususunda, tahsilat makbuz asıllarının ibrazı sağlanarak usulüne uygun şekilde imza incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı zamanaşımına uğramış bono, "yazılı delil başlangıcı" niteliğinde olup davacı, senette lehdar konumunda olduğundan, keşidecilere karşı temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunabileceği ve temel ilişkiyi tanık dahil her türlü delil ile ispat edebileceği-
Aynı kira alacağına ilişkin öncelikle örnek 7 nolu ilamsız takip yapıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığı ve takibin derdest olduğu, aynı kira alacağı nedeniyle örnek 10 nolu kambiyo takibi yapıldığı ve ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde gelerek mükerrer takip yapıldığı itirazında bulunduğu, bu haliyle her iki takip dosyasının da tarafları, sebepleri ve konusu aynı olduğu; borçlunun derdestlik iddiasına dayalı borca itirazının kabulü ile İİK. mad. 169/a-5 uyarınca daha sonra yapılan takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-