Uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığından, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden itirazın iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İyiniyetli olmayan zilyetin, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebileceği- Asıl davada, icra takibine konu dönemler için ecrimisil hesabının yapılması, istenen bedel aşılmamak suretiyle belirlenecek miktar üzerinden itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesi, birleşen davada ise TMK'nın 995/2. maddesi gözetilerek hesaplanacak zorunlu masrafların hüküm altına alınması gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, davadan sonra kısmen ödeme yapılması durumunda, dava tarihi itibariyle ödenmeyen kısım yönünden, davanın kabulü ile, bu kısmi ödemelerin icra aşamasında nazara alınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu alacağa yönelik yapılan ödemenin, takip konusu edilmeyen başka bir alacağa mahsup edilemeyeceği; mahkemece yapılacak işin, davacılara ait hesap kayıtlarının getirtilerek takibe konu alacağın ödenip ödenmediği hususunda denetime elverişli bilirkişi raporu aldırmak suretiyle araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-
Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı-
Kira bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada; mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak takibe konu faturaların kapalı fatura olmasından dolayı beledinin ödenmiş sayılacağı bu nedenle davacı şirketin dava dosyası içerisinde ibraz edilen faturalardan dolayı icra takip tarihi itibari ile herhangi bir alacağının olmadığı gerekesiyle davanın reddine karar verilmişse de 3.000 TL lik 31/05/2012 tarihli kira bedeli için ibraz edilmiş kapalı fatura bulunmadığından 3.000 TL lik alacak için inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kiracının ödemesi gereken aidat borcunun ancak kiralayan tarafından ödendiği kanıtlandığı takdirde kiracıdan istenebileceği-
Davaya dayanak takibin 24.10.2011 tarihinde başlatıldığı, 6352 sayılı yasanın 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup dava konusu olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, hal böyle olunca davacının %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilemeyeceği-