Mahkemece, davalı şirketin ilk sezon ücretinin üçte birine denk gelen 50.000 USD + KDV dışında borçlu olmadığının tespitine ilişkin kararın kesinleştiği, buna göre takip konusu edilen 30.12.2008 tarihli 45.000 USD'lik ödeme için düzenlenen 29.12.2008 tarihli faturanın KDV'sinden borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin dosyasına konu çek ile işbu takip konusu çekin karıştırılması ile yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Kredi nedeniyle dosya masrafı ve yapılandırma bedeli adı altında alınan kesintinin tahsili için açılan icra takibinin iptali üzerine borçlu-davalı banka aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Mahkemece, kooperatif ile TEDAŞ arasındaki tüm protokoller, ödeme belgeleri dosya kapsamına alınması, elektrik bedellerinin ödenmesi gereken tarihler itibari ile kooperatif kasasında bu elektrik bedellerini ödemeye yetecek bedel bulunup bulunmadığı, kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak tespit edilmesi, elektrik borçlarına yetecek para bulunması halinde davalıların sorumlu olabilecekleri gözden kaçırılmaması ve ödenmesi gereken tarihlerden ödemelerin yapıldığı tarihlere kadar işleyen gecikme faizleri ile protokollerde belirtilen diğer giderler buna ilave edilerek davalıların sorumlu olabilecekleri tutar kooperatif uzmanlığı olan bilirkişilerden alınacak raporla saptanması gerekeceği-
Kira sözleşmesinin tarafı L.Ö. olup A.E.Ö.'nün L.Ö. adına hareket ederek temsil yetkisine göre sözleşmeyi imzaladığı, buna göre kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın da temsil edilen L.Ö. yönünden hukuki sonuç doğuracağı-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip başlatılması usul ekonomisine (HMK. mad. 30) aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği- İtirazın iptali istemi üzerine mahkemece itirazın iptaline, takibin devamına, %40 inkar tazminatı ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olduğundan, ilama bağlanan alacaklar için ilk takip dosyasında icra emri düzenlenerek takibe devam olanağı bulunmasına karşın, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip yapılmasının usulsüz olduğu-
Davalı tarafından dava dışı bankadan kullanılan 100.000 TL.lik kredinin davacı hesabına yattığı ve 50.000 TL.sinin davacı , 50.000 TL.sinin de diğer davalı tarafından alındığı tarafların beyanları ile özellikle diğer davalının kabulünden anlaşıldığı,o halde, kullanılan kredinin yarı yarıya paylaşıldığı gözetildiğinde, ödemesinin de davacı ile diğer davalı tarafından yarı yarıya yapılması gerektiği, mahkemece, kredinin bankaya ödenmesi gereken toplam tutarından tarafların yarı hissesine düşen tutarı belirlenerek, davacı tarafından dava dışı bankaya yapılan ödeme tutarına oranı bulunarak diğer davalının yarı hisseye göre ödemesi gereken tutarı bulunması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; davacı kiraya veren arada başka bir hukuki ilişki olduğunu ileri sürerek bu ödemelerin kira borcu altında ödenmediğini ileri sürmüş ise de, arada başka bir hukuki ilişki olduğunun ispat yükünün davacı kiraya verene ait olduğu; mahkemece bu durumda yapılan ödemelerin başka bir hukuki ilişki nedeniyle yapıldığının ispat yükünün davacıya ait olduğu hususu üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı-alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davacı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılmasının şart olduğu-