Eldeki davada, dava tarihi 12/03/2019 olduğundan, dava konusu uyuşmazlık da davacı banka tarafından davalı tüketiciye karşı ödenmeyen kredi kartı ve tüketici kredisi borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için açılan itirazın iptali davası olup tüketici işlemine ilişkin olduğundan burada arabuluculuk dava şartının uygulanmayacağı-
“Taahhütname” başlıklı belge ile alınan borç paranın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, Adli Tıp Kurumu'nun imza incelemesinde üst ve son merci olmadığı gözetilerek, üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden (grafoloji alanında uzman) oluşturulacak bilirkişi heyetinden, dava konusu belgedeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığına ilişkin yeniden rapor alınması gerektiği
Davalı şirketin, dava devam ederken re'sen sicilden silindiği, ............. Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ............... tarihli yazısında belirtilmiş olmakla, öncelikle bu hususun değerlendirilip, davalı şirketin re'sen sicilden terkin edilip edilmediğinin belirlenmesi, sicilden terkin edilmişse şirketin ihya edilerek sicile tescilinin sağlanıp tebligat yapıldıktan sonra davaya devam edilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında bulunan ve davacı tarafından davalı kooperatife keşide edilen ................ Noterliği’nin ihtarnamesi temerrüde esas teşkil edecek nitelikle olduğundan, mahkemece bu ihtarnamenin tebliğ tarihi araştırılıp verilen süre de eklendikten sonra temerrüt tarihi bulunarak, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yaptırılıp asıl alacak yanında, hesaplattırılacak işlemiş faiz üzerinden de itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, işlemiş faiz hesabı yaptırılmaksızın icra takibinde istenilen işlemiş faize itirazın iptalini de kapsayacak şekilde davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı- İcra takibine konu alacağın miktarının bilirkişi incelemesi sonucu belirlendiğinden, diğer bir anlatımla alacağın miktarının tespiti yargılamaya muhtaç olduğundan likid olduğunun söylenemeyeceği, bu sebeple davacının icra inkar tazminatına yönelik isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının sözleşme kapsamında davalıya devrettiği gecekondusu için sadece enkaz bedeli isteyebileceği, enkaz bedelinin de davacıya ödenmiş olması karşısında davacının başka bir şey talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, itirazın iptali davası olan asıl davada verilen red kararının, ölü kişi aleyhine icra takibi başlatılamayacağının da kabulü nedeniyle yerinde olduğu- Birleşen alacak davasında, yapı denetim hizmet bedelinden davalı arsa sahiplerinin sorumlu olduğu gözetilerek ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri bir bütün halinde değerlendirilerek, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporlarına istinaden davacının yapı denetim hizmeti verdiği açık olmakla, davalıların delil ve savunmaları, davacının ne kadar yapı denetim hizmet bedeline hak kazandığı hususunda gerektiğinde bilirkişiden yargı ve taraf denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Bozma kararı, hor kullanma zararının hesaplanmasına ilişkin olup, bunun dışında kalan demirbaş zararına ilişkin talep konusu tutarlar, hor kullanma zararı kapsamında olmadığından bu bakımından hükmün kesinleştiği- Mahkemece; tarafların usuli kazanılmış haklarına riayet edilerek alanında uzman bilirkişilerden önceki raporlardaki tespitler incelenip kira süresi de dikkate alınmak suretiyle; bedelleri önceki bozma kararına uygun şekilde talep konusu her bir kalem bakımından hor kullanım- olağan kullanım ayrımı yapılıp, olağan kullanımdan kaynaklandığı tespit edilen kalemler ile kiralananda var olduğu ispat edilemeyen demirbaşlar ve eşyalar hesaplamaya dahil edilmeksizin hor kullanım zararının tespitine yönelik taraf ve yargı denetimine açık, hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası kısmen kabul, kısmen reddedildiğine göre, reddedilen miktar yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Yatay geçiş ve nakil talebinin kabul edilmesi nedeniyle davalı Üniversiteye ödenenden katkı payının iadesi edilmesi istemi- Davacının, davalı üniversiteye kayıt yaptırması ile o bölüm için ayrılan kontenjan davacı bakımından doldurulmuş olup öğrenim dönemi başladıktan sonra ayrılma istemi ile davacıya ayrılan kontenjanın boş kalacağı, ikinci sınıfta olan öğrencinin nakil talebi davalı Üniversite tarafından kabul edildiğine göre o eğitim-öğretim dönemi içerisinde davacı öğrenci yerine davalı Üniversite’ye nakille bir başka öğrenci ile boş bırakılan kontenjanın doldurulup doldurulmadığı araştırılarak karar verilmesi gerektiği-
Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşmenin resmi biçimde yapılmaması halinde, tarafların verdiklerini "haksız iktisap" kuralları gereğince geri isteyebileceği- Ticaret şirketlerinde sınırlı sorumluluk ya da ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda, alacaklıların bazı istisnai hallerde "tüzel kişilik perdesi aralanmak" suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu yoluna gidebileceği- Ceza davasında (davalı şirkette 200 hisse üzerinden 199 hissenin sahibi ve yetkili müdür olan) davalı hakkında -"şirket yöneticisinin dolandırıcılığı suçunu işlediği" gerekçesiyle verilen- mahkumiyet kararı ile bu kararda kabul edilen maddi vakalar, hukuk hakimini bağlayacağından, itirazın iptali davasında, ceza davasının "bekletici mesele" yapılması gerektiği-