Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığı ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilip yükletilemeyeceği hususlarındadır...
TBK 207/2. maddesindeki “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünden çıkan karine uyarınca aynı anda ifa gereği ödemenin peşin olduğunun kabulü gerekeceği, anılan hüküm karşısında öncelikle veresiye satışı ispatlama yükünün davacıda olduğu, bu nedenle araç satım belgeleri ile noter senetleri dosyaya kazandırılıp tüm dosya değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği yasa ile sona ermiş olup, öncelikle davacı tarafın doğru bir şekilde tespit edilmesi, usule uygun taraf teşkili sonrası yargılamaya ilişkin tebligatların yapılması ve daha sonra işin esasına girilmesi gerektiği-
Mahkemece yargılama sırasında aldırılan ............. tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davaya konu kredi kartı sözleşmesindeki imzasının kuvvetle muhtemel davalının eli ürünü olduğu bildirildiği, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda kesin bir kanaate varılabilmesi için konusunda uzman bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği- İmzanın davalıya ait çıkmaması halinde bile, davaya konu kredi kartının davalıya teslim edilmediği anlaşılmış ise de söz konusu kart ile daha önce veya sonra davalı tarafından harcama yapılıp yapılmadığı, yine önceki dönemlere ilişkin bankaca gönderilen hesap ekstrelerinin kim tarafından nasıl ödendiği, ödeme olup olmadığı hususlarının bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterlerinin incelenmesi ve varsa bu ödemelerin bu hesaba icazet anlamına gelip gelmediği hususları tartışılmak suretiyle tespit ettirilerek alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği-
Önceki yönetim kurulu üyesine ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Şirket kayıt ve defterleri incelenerek davalının hangi tarihler arası şirket yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, görev yaptığı döneme ilişkin gerek davalıya gerekse aynı dönemlerde görev yapan diğer yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin genel kurul kararı bulunup bulunmadığı, fiilen ödeme yapılıp yapılmadığı, genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin kararın geçmiş yıllarda alınıp alınmadığı, son genel kurul tarihi itibariyle davacı şirket ile davalı yönetim kurulu üyesi arasındaki alacak borç ilişkisinin şirket defterlerinde ne şekilde görüldüğünün değerlendirmesi gerektiği-
"Çeklerin önceki tarihlilerinin avans çeki olduğu" davalı tarafından ispatlanamadığı, ... tutarlı çekin ise mevcut borcun ödenmesine yönelik olarak davacıya verildiği kabul edilerek ve dolayısıyla davacının davalıdan icra takibinde talep edebileceği miktarın açık fatura tutarından çek miktarının çıkarılmasıyla belirlenen ... TL olduğu ve bu yönden davalının ödemeyi ispatlamadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
9. HD. 21.06.2022 T. E: 4626 , K: 8090
Ödeme emrine itiraz ederken zamanaşımı def’ini ileri sürmüş ve icra takibini durdurmuş olan borçlunun itirazının iptali davasında bu def’iyi tekrar ileri sürmesi gerekmediği mahkemece öncelikle zamanaşımı konusunda karar verilmesi gerektiği-
Sözlü yargılamada mahkemenin taraflara son sözlerini soracağı ve hükmünü vereceği- Asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verildiği belirtilmesine rağmen takipte istenilen asıl alacaktan daha fazla bir miktarın hüküm fıkrasına yazılmasının hatalı olduğu-  Yabancı para cinsinden yapılan icra takiplerinde, İİK 67 uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmesi durumunda, yabancı paranın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı esas alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılması ve buna göre hükmolunan icra inkar tazminatı miktarının hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerektiği-
Kefilin kambiyo takibindeki asıl borçlunun borcunu ödediği tarihte sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği ve davalı asıl borçlunun temerrüde düştüğü, iyiniyetli olduğunu ispatlayamayan davalı asıl borçlunun işlemiş faiz yönünden de itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği-