Şerefiye ve aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibin yönelik itirazın iptaline ilişkin davada, aidat miktarı, şerefiye bedelini, işlemiş faizin bilirkişi raporu ile tespit edildiği- Mahkemece, "uyuşmazlıkta, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren TBK. mad. 120 'nin uygulanması gerektiği, alacağın likit olduğu" gerekçesiyle davanın kısmen kabulünün isabetli olduğu-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Taraflar arasında akdi ilişki mevcut olmayıp, davanın TTK. mad. 732 uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış olduğu ve somut olayda, TBK' nun 89. maddesi hükmünün uygulanamayacağı; davalının icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazı dikkate alınarak, genel yetkili davalının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde icra takibinin yapılması gerektiği gözetilerek, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin, davalı şirketin müvekkili bankadan ticari kredi kullandığını, davalılardan müşterek borçlu müteselsil kefil olarak kredi sözleşmesini imzaladığını, diğer davalının ise taşınmaz ipotek gösterdiğini, kredinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle başlattığı icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, yetki hususu davalı tarafın itirazına bağlı olduğundan dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmeden ve dilekçeler teatisi safhası tamamlanmadan dosya üzerinde bu ilkelere uygun düşmeyen yerel mahkeme gerekçesinde isabet görülmediği; mahkemece HMK'nın 17. maddesindeki yetki kuralının re'sen incelenemeyeceği-
İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin kabul edilemeyeceği- İdari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığı-
İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin kabul edilemeyeceği- İdari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemeyeceğinden, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının isteminin dinlenilebilir nitelikte olmadığı, mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalılardan ...... Belediyesi yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Davalının kredi sözleşmesinden müteselsil kefil olarak sorumlu bulunduğu, sözleşmedeki yetki şartı gereğince mahkemelerinin yetkili olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin takipten önce mahsup edildiği, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, itirazın iptaline, takibin kabul edilen miktar üzerinden devamına şartları oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İtirazın iptali davası-