İtirazın iptaline konu icra dosyasında, davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan bir itiraz bulunmadığından, mahkemece, işin esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken dosyanın ...İcra Dairesine gönderildiği için davaya konu edebilecek bir takip dosyasının bulunmadığı yönündeki gerekçe ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Herhangi bir bedel belirtilmeyen, hangi borca yönelik beyan olduğu anlaşılamayan belgenin, ibraname niteliğinde olup olmadığı hususu tartışılmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğu-Davacı borca itiraz etmiş, davalar ise kredi kullandırılmasına ilişkin tediye fişlerinde ve nakit çekim belgelerindeki imzalarını inkar etmiş olduğundan, mahkemece sözü edilen belgelerdeki imzaların adı geçen kişinin eli mahsulü olup olmadığı yönünden imza incelemesi yaptırıldıktan sonra gerektiğinde bankadaki kayıtlar üzerinde uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, zimmet suçuna ilişkin ağır ceza davasındaki kararının da kesinleşmesi beklenip, bu davanın sonucuna etkisi üzerinde durularak karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu icra takibindeki ödeme emrinin iptal edilmiş olması nedeniyle itirazın iptali davasına konu usulüne uygun bir ödeme emri bulunmadığından dava koşulu oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun "Gelirler" başlıklı 12/j maddesinde "gecikme cezaları" organize sanayi bölgelerinin gelirleri arasında sayıldığından davacı Organize Sanayi Bölgesi (OSB) girişimciler kurulu (müteşebbis heyeti) her yıl için alınacak gecikme cezalarını belirlemiş olup, OSB içinde tesis ve üyeliği bulunan davalı şirketin gecikme cezasından sorumlu olduğu-
Davacı tarafından dosyaya sunulan sevk fişlerinin davalı tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle malların teslim edildiği kabul edilmişse de, davalı tarafından sevk fişlerinde malların teslim alındığına dair açık bir kabulün bulunmaması ve sevk fişlerinde malların teslim alındığına dair davalı veya çalışanlarına ait herhangi bir imza bulunmaması nedeniyle, tek taraflı olarak düzenlenen sevk fişlerinin malların teslim edildiğini ispata yeterli olmadığı- Davalının ticari ilişkinin devam ettiği döneme ait ticari defter ve belgelerinin meşruhatlı davetiye yolu ile mahkemeye ibrazı istenerek, dosya içerisindeki belgeler, ibraz halinde ticari defter ve kayıtlar bilirkişiye incelettirilerek bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Davacı keşideci, çekin lehtarı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasında da borçlu olmadığını kanıtlandığından, mahkemece davalının dava konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediği kesinleşmiş mahkeme kararıyla kanıtlanmış olduğunun kabulüyle, itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafından davalıya banka aracılığı ile gönderilen havalelere ilişkin dekont örneklerinde yazan açıklamanın aksinin davalı tarafından ispatlanması gerektiğinden, itirazın iptali davasının kabulü gerektiği-
Davaya konu makine halen karşı davacının elinde olması nedeniyle, karşı davacı tarafından davacı-karşı davalı yana yapılan ödeme ile ilgili ödeme bedelinin ödeme tarihinden değil, malın iade tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği- 3095 s. Yasa mad. 4/a uyarınca, yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin oranının uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davalı kulübün basketbol takımında yaklaşık 10 yıl forma giydiğini, en son 2012-2013 sezonunda Botaşspor Gençlik takımında aylık 1.500,00 TL karşılığı müsabakalara katıldığını, 4.000,00 TL hakedişinin ödenmediğini, bunun tahsili için başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına-
Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde, temerrüt faizi oranının davacı bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacağı hükme bağlandığından, faiz oranının anılan faiz oranına göre belirlenmesi gerektiği, Merkez Bankası’na bildirilen oran üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-