Faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin davada, dava dışı M.B. tarafından keşide edilen iki ayrı çek ile ödeme yapıldığı kabul edilmişse de, davaya konu çeklerin M.B. tarafından keşide edildiği, bu kişinin davalı şirketin yetkilisi olması ödemenin şirket adına yapıldığını göstermeyip davacı defterlerinde M.B. hakkında ayrı ticari ilişki kaydı bulunmakta olup söz konusu ödemeler bu kişi adına kaydedildiğinden çeklerin davalı şirketin borcuna karşılık verildiğinin kabul edilemeyeceği-
Davalının, davacıyı Bağ-kur'da tanıdık adamları olduğundan bahisle  emekli ettirebileceğini söyleyerek hileli davranışlarla kandırmak suretiyle 53.500 TL'sini aldığı, ancak emeklilik işlemlerini yapmadığı gibi parasını da iade etmediği eylemi ceza davası sonucu sabit olmuş olup, takibin dayanağını davalı tarafından iade edilmeyen 53.500 TL alacak oluşturduğundan, dava konusu alacak miktarı başlangıçta belli diğer bir ifadeyle alacak likit olup,  davalının takibe itirazında haksız olduğu anlaşıldığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Müteselsil sorumlulukta dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde red sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmolunacağı-
İtirazın iptali davasının reddine karar verildiğine göre, dava konusu edilen her iki takip dosyasındaki toplam alacak miktarı üzerinden, davalılar yararına bu miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davacının talebi temlik alınan alacağa dayalı olduğundan, öncelikle temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı temlik eden kişiye bir borcunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği- İktisadi bütünlük kavramından hareketle temlik edenin ya da temlik alan davacı şirketin talimatı olmadan, dava dışı üçüncü kişilere yapılan ödemelerin temlik edenin davalı nezdinde oluşan alacağı için yapıldığının kabulünün hatalı olduğu- İİK. mad. 257 uyarınca, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, alacağın muhtemel varlığına kanaat getirilmesi yeterli ise de, alacaklının bu kanaati oluşturacak bilgi ve belgeleri talebine eklemesi gerektiği-
Faturalara dayanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Faturalara dayanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece, davalı şirket yetkilisi ve dava dışı şahsın davacı şirket yetkilisinin oğlunun hesaplarına yollanan paralara ilişkin dekontlardaki ödemelerin, davacı vekili tarafından tevil yoluyla kabul edildiği belirtilmişse de, davacı vekili tarafından sunulan dilekçede ödemeler konusunda tevil yollu bir kabul bulunmayıp, ödemenin başka bir şahıs hesabından dava dışı başka bir şahıs hesabına yapıldığı belirtilerek ödemeler kabul edilmemiş olduğundan, mahkemece bu husus üzerinde durularak ayrıca tarafların delilleri toplanarak ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak alınacak rapor ve toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği-
TTK’nun ticari satışlara ilişkin 23. ve TBK'nun 231. maddesi uyarınca ticari satışlarda da, ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresi 2 yıl olacağı ve dava konusu araç için satıcı tarafından 2 yıllık garanti verildiği gözetildiğinde davanın garanti süresi içinde açılması gerekirken bu sürenin geçirildiği ve TBK’nun sözleşmenin geçerlilik süresine ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı-
Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı- Dava açılırken yatırılması gereken harçların yatırılması hususunda davacıya kesin mehil verilmesi gerektiği-
HMK. mad. 186 uyarınca, mahkemece, tahkikat safhasından sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmak amacıyla iki taraf davet edilerek son sözleri sorulup hüküm verilmesi gerektiği-
Faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takip 5 adet faturaya dayandığından her bir fatura ile ilgili olarak mal tesliminin yapılıp yapılmadığı belirlenip sonucuna göre bir karar vermek gerektiği-