Kısa kararda tazminat alacağına hükmedilmemesine rağmen, gerekçeli kararda tazminata hükmedilmesinin bozma nedeni olduğu-
Davalı yönünden davanın reddedilen kısmı için nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Sözlü yargılama için taraflara duruşma günü tebliğ edilmiş olup, davalı vekilinin o celse için mazeret dilekçesi sunduğu, mazeret dilekçesi mahkemece kabul edilmesine rağmen davalı vekilinin yokluğunda karar verilmesinin HMK‘nun 186. maddesine aykırı olduğu- Davalı taraf delil listesinde yemin deliline de dayandığı halde mahkemece yemin delilinin hatırlatılmamasının isabetsiz olduğu-
Davalı takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebinin reddi gerektiği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin, şoförle beraber olması halinde hizmet, sadece araç olması halinde kira sözleşmesi olduğu, faturalarda çamur çekim, iç ve dış temizlik işleri yapıldığına göre araç personeliyle birlikte hizmet sunulduğu, bu haliyle sözleşmenin kira sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, bunun bir hizmet alım sözleşmesi olduğu, tarafların da tacir olduğu anlaşıldığından davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerekeceği-
İtirazın iptali davasında icra inkar tazminatına toplam alacak değil, asıl alacak üzerinden hükmedileceği-
Hükmedilen vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği-
Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi uyarınca, davacı taraf ödenmeyen bedel nedeniyle %25 cezai şart talep edebileceği, ayrıca sözleşme uyarınca asıl alacağa aylık %5 faiz talebinde de bulunabileceği- Bu maddenin uygulanması için davacının davalıya herhangi bir ihtar çekmesine gerek bulunmadığı- Mahkemece takibin aynen devamına karar verilmesi gerekirken cezai şartın reddi ve avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara tebligat yapılmasının hatalı olduğu- Bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi elden şirket vekiline tebliğ edilmiş ise de, hükme esas alınan ek raporun da bu vekile tebliğ edilmediği görüldüğünden, tebligatların usule aykırı şekilde yapılmış olduğu- Mahkeme karar gerekçesinde sadece davalıların ispat külfetini yerine getirmediği açıklanarak kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiş ise de; kararın gerekçesinde maddi olayın saptanmadığı, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmediği görüldüğünden, kararın HMK. mad. 297'nin amaçladığı anlamda gerekçe taşımadığı-
Davacı üç şirket arasındaki 3’lü ilişkinin üzerinde durulup davacının sözleşme çerçevesinde bir hak edişinin olup olmadığı ve hizmet karşılığı faturanın tahsil edilip edilmediği hususlarının üzerinde durulup varsa soruşturma dosyası, ceza dosyası ve belgeler de celp edilerek iletişim ve telekomünikasyon işlerinden anlayan iki kişinin de heyete dahil edilerek alınacak yeni bir rapor doğrultusunda alacağın mevcut olup olmadığı, istenebilir olup olmadığı belirlendikten sonra hüküm kurulması gerekeceği-
İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilebileceği, takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoksa da, itirazın iptali kararında ilk defa hükme bağlanan alacakların tahsili için ilamlı icra takiplerinde çıkarılması gereken örnek 4-5 icra emrinin borçluya gönderilmesi gerektiği, bakiye borç muhtırası tebliğ edilmek suretiyle anılan ilam konusu alacakların talep edilemeyeceği-