Kredi kartı kullanımından kaynaklanan borcun tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın dava tarihi itibariyle tüketici mahkemesinin görülmesi gerektiği- Uyuşmazlık bireysel kredi kartından kaynaklanmakta olup 5464 sayılı Yasa hükümlerine göre sonuçlandırılması gerektiği-
Satış faturasından kaynaklanan alacağın likit ve belirlenebilir mahiyette olduğundan, İİK. mad. 67 uyarınca kabul edilen alacak üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği-  3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 24/c maddesi uyarınca, faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden, faize de KDV istenebileceği-
İş bölümü itirazı üzerine gelen dosyasının süresi içinde gönderilmesi talep edildiğinden işin esasının incelenmesi gerektiği-
İtiraza konu edilmeyen asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu- Tahsil harcı, başvurma harcı, icra vekalet ücretine yönelik taleplerin icra dosyasında icra memuru tarafından yapılacak işlemler olduğu, bu konuda davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunulmadığı tartışılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takip konusu yapılan 4 adet faturanın davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşıldığından, davalının defterlerinin aleyhe delil teşkil edeceği ve davacının mal teslimini bu şekilde kanıtlamış bulunduğu-
Davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi uyarınca, borçluya çek karnesi verilerek kredi kullandırılmış olup, borçlunun keşide ettiği 3 adet çek yönünden davacı banka, ödediği zorunlu tutarları talep etmiş olup, davalının nakdi krediye dönüşen  kefalet limiti kapsamında borçtan sorumlu olduğu- 
İtirazın iptali davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiğine göre bu davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre reddedilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davalı, davacı tarafından düzenlenen faturalara ilişkin malları teslim almış, faturalarını defterine kayıt etmiş ve yapılan bilirkişi incelemesine göre, davacıya borçlu durumda olup, davalı tarafından, TTK. mad. 23/3 uyarınca, yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı; davalının neden olarak süresinden sonra gönderdiğini iddia ettiği kargonun davacı tarafından teslim alınmadığı görüldüğünden, davalının ödeme savunmasını kanıtlaması gerekirken ispat külfetinin tayininde hata yapılarak itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkemenin, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise HMK’nun 2/1. maddesi uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi olduğu- 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin, bu kanunun 3/1-k-l, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiği-