G. Arabacı'nın, L. Arabacı ve Şemsettin Arabacı'nın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin G. Arıcılar, gerçek babasının da H. Karakoç olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemi-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında çocuk tarafından açılan babalığın tespiti istemi-
Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemi-
8. HD. 19.01.2017 T. E: 134, K: 523-
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 292/1. maddesi, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğunu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceğini hükme bağladığından; mahkemece, açıklanan kanun hükmü gözetilerek işlem yapılması gerekeceği -
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısı'na ve Hazine'ye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edileceği- Babalığın tespiti, tazminat ve nafaka istemine ilişkin davacı anne tarafından açılan davada küçüğün gerçek babasının davalı olduğunun tespiti ile nafaka ve tazminat istendiği ve davanın Hazine'ye ihbarı sağlanmadan karara bağlandığı anlaşıldığından, TMK. m.301 dikkate alındığında davanın Hazine'ye ihbarının sağlanmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği - Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de babanın da çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmasının zorunlu olduğu, mahkemece ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, küçüğün ihtiyaçları Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği -
Mahkemece, davanın ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği -
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi”nin anlaşılacağı, “kayıt düzeltilmesinin”,  aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” olduğu, bu davanın uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırıldığı - Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabileceği - 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşıyacağı, boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamayacağı - Davada, evlilik birliği içinde doğan küçük A.un, doğumla kazandığı "K." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "D." soyadı ile değiştirilmesi talebi olduğu ve dava velayet hakkına dayanılarak açıldığından, başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen A., ergin kişi değil, çocuk olduğundan, davacı annenin velayeti altında olduğu, buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında olup, çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekeceği- Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği - Çocuk soyadını; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını aldığı - Mahkemece, davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği -
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 337. maddesinde evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, 301. maddesinde de babalık davasının, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye, dava ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği -
Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 301 vd. maddelerine dayalı olarak açılan babalığın tespiti istemine ilişkin olup, kamu düzenini yakından ilgilendiren bu tür davalarda; Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, hakim Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerini uygulayacak ve maddi olguları re’sen araştırıp delilleri serbestçe takdir edeceği- Babalığın tespiti davasının bu niteliği gözönüne alınarak, mahkemelerce kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın soybağının doğru olarak tespiti gerekeceği,mahkemece davanın Cumhuriyet Savcısına ihbar edildikten sonra işin esasına girilerek iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği -