Davalı şirketin davanın devamı sırasında terkin edilmekle dava ehliyetini kaybetmesi halinde, davalı şirketin ihya edilerek yeniden sicile kaydının sağlanması ve usulünce taraf teşkili sağlanarak, davaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerektiği-
Yargıtay bozma ilamında “Muhdesatın tespiti davalarında taşınmazın tapusuz olması halinde Hazine ile ilgili Köy veya Belediye Tüzel Kişiliğinin davada yer almasının zorunlu” olduğunun belirtildiği ve mahkemece 1. celsede bozma ilamına uyulduğu, hal böyle olunca 6360 sayılı Kanun gereğince ilgili kamu tüzel kişiliği olarak davada yer alması gereken ............. Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın davaya dahil edilmesi gerekeceği, taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartı olduğu, taraf teşkilinden sonra Hazine ve ..., ... hakkında olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde HMK’nin 124 maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusunun dava şartı olduğu, dava şartının yargılamanın her aşamasında (ilk derece ve istinaf mahkemeleri ile Yargıtayca) re'sen dikkate alınacağı, bu nedenle ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yukarıda izah edilen Kanun değişikliği kapsamında uyuşmazlık konusu davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu hakkında başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun taşınmazları üzerine haciz konulduğu, hacizlere yönelik olarak çiftçilikle geçimini sağladığından bahisle İİK 82/4. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, borçlunun hacizlere yönelik haczedilmezlik şikayetinin derdest olduğunu ileri sürdüğü ve bu şikayet sonuçlanmadan taşınmazlara yeniden haciz konulmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün kararının ve haczin kaldırılması talebinde bulunduğu, şikayetlerin derdest olmadığı dikkate alınarak istemin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı üçüncü kişinin şirket traktör dışındaki menkuller için istihkak iddiasında bulunurken yalnızca kiracılık sıfatına dayandığı, kural olarak kiracının istihkak iddiasında bulunma hakkının olmadığı, yani borç ilişkisinden kaynaklanan şahsi hakların sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla üçüncü kişi tarafından ileri sürülen geçerli bir istihkak iddiasının olmadığı, o halde davacı alacaklının dava açmasında hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, traktör dışındaki mahçuzlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği- Üçüncü kişi tarafından kiracılık sıfatına dayalı olarak istihkak iddiası ileri sürülemeyeceğinden dava açıldığı sırada mevcut olan istihkak iddiasının cevap dilekçesi ile geçersiz hale geldiği kabul edilerek dava konusu traktör yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK’nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi gerekeceği- Davalı üçüncü kişinin kendi adına ileri sürdüğü bir istihkak iddiasının mevcut olmadığı, bu nedenle davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekeceği-
İpotek bedelinin tespiti ve ipoteğin kaldırılması; karşı dava, ipotek bedelinin artırılması istemi-
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edildiği, muhdesatın tespitine ilişkin davada kabul kararı verilebilmesi için, muhdesatın davacı tarafından, kendi geliri ile kendi nam ve hesabına yaptırıldığı hususlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatı gerekeceği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine; birleştirilen dava ise, inançlı işlem ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine, dayalı tapu iptali ve tescil isteği- Yargıtay denetiminin yapılabilmesi bakımından da yerel mahkemenin, kararında gerekçelerini açıkça göstermesi zorunlu olduğu- Birleştirilen davada, çekişme konusu taşınmazların dava tarihindeki keşfen saptanan değeri üzerinden eksik harç ikmal edilmeden yargılamaya devam edilip, karar verilemeyeceği-
Noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilenler tarafından sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunulabileceği, sulh hukuk mahkemesinin, itiraz üzerine verdiği kararın bir örneğini ilgili notere ve Türkiye Noterler Birliğine bildireceği-
Dava konusu yapıların ve ağaçlarının kamulaştırma alanı içiresinde kalıp kalmadığının tespiti amacıyla mahkemece muhdesatların üzerinde bulunduğu taşınmaz hakkında kamulaştırma ile ilgili kayıt ve belgelerle kamulaştırma haritası getirtilip taşınmaz başında uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılması, fen bilirkişi eliyle kadastro paftası ve kamulaştırma haritası ölçekleri eşitlenerek zemine uygulanması, bu yolla muhdesatların üzerinde bulunduğu taşınmazın gerçekten kamulaştırma alanı içinde kalıp kalmadığının, davacı tarafın tespit davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığının belirlenmesi, bu hususları gösterir denetime elverişli rapor alınması, toplanan ve toplanacak tüm delillerin sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekeceği- E. davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemeyeceği, hukuki yararın dava koşulu olduğu-