İhale bedelinin muhammen bedelin üzerinde gerçekleştiği görüldüğünden, şikayetçi borçlu yönünden zarar unsurunun oluşmadığı, o halde borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, buna göre Bölge Adliye Mahkemesince,  istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafça ödenen ceza faturalarının bedelinin tahsili istemi-
Dava konusunun aynı sebeplerden kaynaklanmakta olduğu, dava sebepleri bakımından birlikte araştırma yapılması gereken hukuki durumun bulunabileceği, bir dava hakkında verilecek kararın diğer davayı hukuken etkilemesinin muhtemel olmasından dolayı birleştirme kararının yerinde olduğu, davalı ... yönünden ayniyetten bahsedilemeyeceğinden 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı bendinde düzenlenen derdestlik dava şartının varlığından da söz edilemeyeceği-
Davalının tüketici hakem heyetine başvuru tarihinin ............... tarihi olduğu da dikkate alındığında mahkemece, Şehzadeler İlçe Tüketici Hakem Heyetinin görevsiz olduğu belirtilmişse de, başvuru tarihinde T.lu İlçe Tüketici Hakem Heyetinin kapanmış olup T.lu alanına giren uyuşmazlıklarda Şehzadeler İlçe Tüketici Hakem Heyetinin yetkili kılınmış olması nedeniyle işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken hakem heyetinin görevsizliği nedeniyle davanın kabulüyle kararın iptal edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı- TTK. 5/a maddesinde getirilen düzenlemenin dava çeşidine mi yoksa dava konusuna mı ilişkin olduğu?-
Tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiası nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- İtirazın iptali davalarında, öncelikle, yetkili icra dairesinde başlatılmış olan usulüne uygun bir icra takibinin var olması gerektiği- Yetkili olmayan icra dairesinde başlatılmış bir icra takibine vaki itirazın iptali davasında, bu durumu tespit eden mahkemece davalı yararına AAÜT m. 7/2 uyarınca avukatlık ücretine hükmolunması gerektiği, nispi vekalet ücretine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Dosya arasında bulunan tapu kayıtlarına göre, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan bağımsız bölümlerin her biri, (ayrı ayrı) davalılardan .... oğlu ........ adına ve tarafların miras bırakanı müteveffa ............ adına müştereken kayıtlı iken, miras bırakana ait payın .............. tarihinde davacı dahil taraflar adına iştirak halinde intikal gördüğünün, taşınmaz üzerinde kat mülkiyetinin .............. tarihinde tesis edildiğinin ve davacının da (kat irtifakı kurulmuş) binadaki bağımsız bölümlerin aidiyetinin tespitini istediğinin anlaşıldığı, Devletçe tutulan tapu sicilindeki bu belirleme karşısında, kat mülkiyetine geçmekle arz ile muhdesat arasında bağlantı kalkacağından, var ise tapu iptal ve tescil davası yolu ile sorunun çözümü gerekeceği, bu şekli ile davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
O. Kadastro Mahkemesinin 2010/... Esas ve 2012/... Karar sayılı dosyasında görülen kadastro tespitine itiraz davasında verilen karar hükme esas alınarak derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; hükme esas dosyanın incelenmesinde davacıların S. U. ve arkadaşları, eldeki davanın davacısının ise ... Toprak Sanayi AŞ olduğu ve dolayısı ile iki davanın taraflarının aynı olmadığı gözden kaçırılmış olup, bu durumda derdest bir davanın varlığından söz edilemeyeceğinden mahkemece işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı-