7257 s. Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceğinin hükme bağlandığı- Yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu 723 parsel sayılı taşınmazın kütük sayfasında malik adının “C.ettin” olarak, elektronik olarak TAKBİS’den temin edilen tapu kaydında ise “C.ettin” olarak yazılı olduğu gözetildiğinde, malik isminin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesinin gerekli olup olmadığı-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dosya arasına 12.07.2012 tarihinde alınan tapu kayıtlarında malik baba adının nüfus kaydındaki gibi “Himmet” olarak, ilk bozma kararı sonrasında alınan 13.06.2013 tarihli tapu kayıtları ile 22 parsel sayılı taşınmazın kütük sayfasında ise “Ümmet” olarak yazılı olduğu gözetildiğinde, davacının malik kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemi ile eldeki davayı açmasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı-
Muhdesatın tespiti davalarında Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre muhdesatın pay gösterilmek suretiyle yapıldığından bahisle hüküm kurulması mümkün olmayıp muhdesatın tamamının davacı tarafça yapıldığı ispatlanamadığından davacının eda davası açması gerekirken tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği, ayrıca davayı kabul edenler yönünden ise ortaklığın giderilmesi davasında satış aşamasında bu kabul beyanlarının gözetilmesi gerekeceği-
Dosyada bulunan taşınmazlara ait pafta ve hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli kroki incelendiğinde, davacıya ait .... sayılı parselin, ..... ile ...... parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan yola cephesi olduğu halde mahkemece pafta ve krokide “yol” olarak görünen yerden geçit tesis edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacının Medeni Kanunu'nun 747. maddesinde öngörülen mutlak ya da nisbi geçit ihtiyacından bahsedilemeyeceğinden mahkemece, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davası sonucunda verilecek ilamın, alacaklıya alacağını tahsil olanağını veren ve nisbi nitelikte bir yetki sağlayan bir karar olup, taşınmazın aynına ilişkin bir karar olmadığı- Dava konusu taşınmazın 1/3 hissesinin tapuda maliki olan davacının taşınmazdaki mülkiyeti devam ettiğinden ecrimsile ilişkin açmakta hukuki yararının bulunduğu-
. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu (HGK) önüne gelen uyuşmazlık; davacının adli yardım talebinin reddi kararına yönelik itirazının kesin olarak reddedildiği dikkate alındığında; bu kararın Yargıtay tarafından temyiz incelemesine konu edilip edilemeyeceği; burada varılacak sonuca göre gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/g maddesi uyarınca usulden reddinin yerinde olup olmadığı-
Dava konusu harici satıma ilişkin senetler ise tapulama tespitinden sonra düzenlenmiş olup tapulu taşınmazların satımı adi yazılı şekilde değil resmi şekilde yapılması gerektiğinden mahkemece tapulu taşınmazların harici satımla davacılara devri istemli davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı- Mahkemece, davalı taraf ile kayıt maliki ve sözleşmenin tarafı olan kişinin aynı kişi olup olmadığının tespiti ile satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan ...'ın kayıt maliki olmadığının tespiti halinde pasif husumet yokluğundan, farklı bir kişi aleyhine dava açılması halinde ise husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği, ancak davalı ...'ın kayıt maliki aynı zamanda satış vaadi sözleşmesinin tarafı olduğunun anlaşılması halinde davada taraf olan ...'ın ............ tarihinde öldüğü de gözönüne alınarak mirasçılık belgesinin temini ile mirasçıları davaya dahil edilerek ...'nün terekesi lehine tapu iptali ve tescil hakkında bir karar vermek gerekeceği-
Mahkemece, davacı site yönetiminin ecrimisil davası açmak için karar almadığı, tüm kat maliklerinin katılımı ile karar alınarak dava açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; dava dilekçesine ekli vekaletname, ......... ve ............ tarihli ...Sitesi genel kurul kararları, Yargıtay ile Dairemizin yerleşmiş uygulamaları uyarınca davacının aktif taraf ehliyetinin bulunduğu gözetilerek işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı Belediye'den taşınmazı ihale ile satın aldıktan sonra davalıya devreden davalı şirket ilk el konumunda olup, lehine yolsuz tescil oluşan taraf olduğu, kayıt maliki ile birlikte davalı gösterilmesi halinde yolsuz tescilin haksız fiil niteliğinde bulunduğu gözetilerek davalıların müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekirken, hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-