Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; dava konusu olan ve davacıya ait bulunan 06 .. ... plakalı aracın ruhsatında G.... Bankası A.Ş. Dikmen Şubesinin dain-i mürtehin kaydı bulunduğu; G... Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 22.01.2016 tarihli yazısı ile; rehin alacağının devam ettiği; tazminatın kendilerine ödenmesi kaydıyla davaya muvafakat edileceğinin bildirildiği; G... Bankası A.Ş. Dikmen Şubesinin alacak üzerinde rüçhan hakkı olduğundan ve G... Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından davaya şartlı muvafakat verildiğinden ve şartlı muvafakat geçerli bir muvafakat olarak kabul edilemeyeceğinden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Eldeki davada, kendisine ikinci dava açılan Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, daha önce verilen Antalya 1. İdare Mahkemesinin iş bu dosyasını bulunduğu yerden getirterek görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediğini araştırması, Antalya 1. İdare Mahkemesinin kararının kesinleşmiş olması halinde elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK m. 19/I), dosyayı kül halinde, yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi, verilecek kararı bekleyerek sonucuna göre karar vermesi gerekeceği-
Lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka tarafından açılan ve halen asliye ticaret mahkemesinde devam eden itirazın iptali ve menfi tespit davalarının derdest olduğu, aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu, mahkemenin derdest dava ile aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde görevsiz olduğu, görev hususunun dava şartı (HMK mad. 114,115) olduğu ve yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya resen nazara alınabileceği- Alacaklı tarafından asıl borçluya karşı açılmış alacak veya itirazın iptali davası bulunmadığından, mahkemece, asıl borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tahkim sözleşmesinin taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabileceği-
Gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulacağı ve tasarruf yetkisinin TMK mad. 1010 anlamında kısıtlanacağı, bu tür kişisel hakların tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğuracağından taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale geleceği- Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK mad. 1010 uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkininin mümkün olduğu-
Davalı taraf, bina maliki olmadığından ve hasarın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Derdestlikten bahsedilebilmesi için her iki davanın taraflarının ve dava konusunun aynı olması gerekeceği-
HMK’nun , icra ve iflas kanununda bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK’nun da açıkça yollama yapılması (İİK. 50,68/a-IV vb.) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması halinde uygulanabileceği- Haczedilmezlik şikayetinin taraflar gelmeseler bile icra mahkemesince inceleme yapılıp, şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği (İİK. mad. 18/3)- HMK. mad. 324 de düzenlenen “delil ikamesi avansının”, HMK.’nun 114. maddesini (g) bendinde belirtilen” gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olduğu ve bir ‘dava şartı’ niteliğinde olmadığı-
Kazanın meydana gelmesinde su birikmesine sebep olan mazgalları temizlemeyen ve yolun bakımından sorumlu olan davalı idarenin kusurlu olduğundan idari yargının görevli olduğu-
Hizmet sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkin davada, taraflar tacir ve dava konusu iş her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup, TTK'nun 4. maddesi anlamında ticari dava niteliğindeki davanın TTK. mad. 5 gereğince asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği- Mahkemece, HMK'nın 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince, davanın görev yönünden "dava şartı yokluğu" nedeniyle reddi yerine, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan HUMK'nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "mahkemenin görevsizliğine" ibaresine yer verilmesinin hatalı olduğu-