Mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan bu davada HMK 114 1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na karşı, davalının sorumluluğunda bulunan yolun trafiğin güvenli işlemesi için uygun halde bulundurulmadığı gerekçesiyle tazmin talebinde bulunmuş olup; davalıya atfedilen kusurun hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığı görüldüğünden, mahkemece, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi amacıyla açılan davada muhdesatın tespiti davasının bekletici sorun yapılmadığı ve ortaklığın giderilmesi davasının sonuçlandığı; dolayısıyla davacının başlangıçta var olan güncel hukuki yararının da ortadan kalktığı; bu durumda davacının güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceği-
HMK'nun 120. maddesine göre davacının yargılama harçları ile Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu- HMK. mad. 448 uyarınca, kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı ve HMK'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan davada, (2013 yılına ait) tarifede yer alan (diğer işlemler için ödenmesi gereken) 50-TL' nin ödenmesi davalıdan istenemeyeceği- Anılan tarifede 50-TL olarak belirlenen gider avansının davalıdan hangi gerekçe ve hangi kalemler için 100,00 TL olarak ödenmesinin talep edildiği de açıklanmamış olduğundan, mahkemece yatırılması istenen bu miktar "delil avansı" mahiyetinde ise bu giderin yatırılmamış olması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, ilgili tarafın talep ettiği delilin ileri sürülmesinden vazgeçilmiş sayılacağı sonucuna varılarak dosyadaki mevcut delil durumu gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği- HMK. mad. 120/2 ve 114/1-g uyarınca, dava şartı niteliğindeki gider avansının yatırılmaması halinde, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, davaya bakma görevinin F. ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararı ve daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile anılan Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin davalar bakımından, F. ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmuş olup olmamasına bakılmaksızın, bir ya da iki Asliye Hukuk Mahkemesi olan yerlerde bir numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilmiş olup, bu mahkemelerin yargı çevresinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığı-
İhalenin feshini, Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebileceği- Aile konutu ile ilgili sınırlamanın, 3. kişilere karşı hüküm ifade etmesi için, şerh lehtarı tarafından tapuya kaydının sağlanması gerektiği-
Taraflar arasındaki sözleşme davacılardan limited şirket ile davalı şirket arasında düzenlendiği, sözleşmeyi davacı firma yetkilisi sıfatıyla yetkili kişi imzaladığından, sözleşme uyarınca talepte bulunabilecek olanın sadece davacı tüzel kişilik olduğu, hâl böyle iken davacı sözleşmeyi imzalayan yetkili kişi yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı bulunmadığı-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edileceği-
Kesin hükmün dava şartlarından (HMK m.114/1-i) olduğu; dava şartının gerçekleşmediğinin taraflarca ileri sürülmese de; hakim tarafından re'sen göz önüne alınması gerektiği; hazine'nin de tarafı olduğu bir ilam ile taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil ettiği benimsenerek bir tescil hükmü kurulur ve taşınmaz hakkında bir sicil kaydı tesis edilirse, artık bu kararın Hazine'yi bağlayacağı-
Tapu kaydının incelenmesinde taşınmaza, asıl takip dosyası olan icra dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu-
