5737 sayılı Vakıflar Kanunu' nun 77. maddesinde; “Genel Müdürlüğe, mazbut vakıflara ait taşınmazlar devlet malı imtiyazından yararlanır. Haczedilemez, rehnedilemezler. Tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır” hükmüne yer verildiği, bu durumda, şikayetçi alacaklının damga vergisinden muaf olduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayetin kabulü gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, borçlunun tahsil harcından muaf olduğu da gözönüne alınarak, şikayet konusu muhtıra tarihi itibariyle bakiye dosya borcunun hesaplattırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Henüz icra takibine dahi başlanmamış olup, ihtiyati haciz icrai hacze dönüşmediğinden, borçlunun, ihtiyati haciz kapsamında haczedilen araçları üzerine konulan hacizlerin fekki sırasında tahsil harcı kesilemeyeceği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu, sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olduğu- Borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından, toplam takip miktarı üzerinden değil, ipotek limitlerinin üzerinden tahsil harcının hesaplanarak alınması gerektiği-
5230 sayılı Yasa'nın 11. maddesinde öngörülen muafiyetin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamadığı-
Alacağın ........ Bankası'nın eyleminden kaynaklanmış olması nedeniyle gerek borcu üstelenen TMSF'nin gerekse bu bankayı devir alan bankanın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu-
Alacaklıya düşecek ihale bedeli, sıra cetvelinden sonra tespit edileceğinden, alacağa mahsuben alınan taşınmazlarda sıra cetveli kesinleşip, alacaklıya düşecek bedel belirlendikten sonra ve satış için yapılan masraflar düşülerek (taşınmazın 3. kişi tarafından alınması halinde olduğu gibi alacaklıya ne kadar ödeme yapılması gerekiyorsa), bu miktar üzerinden tahsil ve cezaevi harcı alınması gerektiği-
Birden fazla borçlunun takip edildiği hallerde, tahsil harcı oranın belirlenmesinde, her bir borçlu açısından ayrı değerlendirme yapılmasının esas olduğu-
İcra takibinde borçlu sıfatını taşımayan şikayetçinin tahsil harcına ilişkin şikayette bulunamayacağı-
Borçlunun talebinin, alacaklının talebinden bağımsız ve süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun bu istemi harca olmadığından, bu durumda, icra müdürlüğünün vazgeçme harcı yatırılmasına ilişkin 10.12.2015 tarihli işleminin yasal dayanağı bulunmadığı-